6. Ceza Dairesi 2013/30208 E. , 2016/2084 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, 6136 sayılı Yasaya aykırılık, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanmak
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanıklar hakkında yağma ve sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hâkimler Kurulunun takdirine göre, suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanıkların, hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar TCK"nın 53/1-a-b-c-d-e maddesinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına; ancak, TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildikleri takdirde, kendi altsoyları üzerinde TCK"nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluklarının sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,
2-Mahkemece sanık ...’nun savunmasını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle, savunmana ödenen avukatlık ücretinin, yargılama gideri olarak yeterli ödeme gücü bulunmayan sanığa yükletilmesine karar verilmesi suretiyle, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ile sanıklar ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle kısmen istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK"nın 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkarılarak yerine, "Sanığın, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak, TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1.maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına" cümlesinin yazılması ve yargılama gideri olarak yer alan müdafii ücretine ilişkin toplam 498 TL’lik kısım çıkartılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet ve başkasına ait kimlik bilgilerini kullanmak suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesine gelince;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hâkimler Kurulunun takdirine göre, suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık ..."in, baştan beri tüm aşamalarda benzer şekilde, sanıkların aracında ele geçirilen silahın kendisine değil sanık ..."a ait olduğunu savunması, sanık ...’nin de aşamalardaki ifadelerinde silahlardan birinin kendisine, diğerinin ise sanık ..."e ait olduğunu beyan etmesi, sanık ... soruşturma
aşamasında, silahın kime ait olduğunu bilmediğini söylemekle birlikte, 11/10/2012
tarihli son oturumdaki beyanında silahlardan birinin kendisine ait olduğunu ifade etmesi karşısında; her ne kadar yakınan, sanık ..."in kendisine ateş ettiğini söylemiş ise de, dosyada mevcut 08/09/2010 tarihli Ekspertiz Raporu içeriğine göre, diğer sanıklarda atış artıkları tespit edilmesine karşın, sanık ...’den alınan örneklerde atış artıklarına rastlanmadığının bildirilmiş olması nedeniyle bu husus da dikkate alınarak, suça konu silahın Kadir"e ait olmadığı gözetilmeden, atılı suçtan sanığın beraatine karar verilmesi ve sanık ... hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde uygulama yapılması,
2-Sanığın, kolluk ifadesinde başkasına ait kimlik bildirerek iftira suçunu işlemesinden sonra, Cumhuriyet Savcılığındaki 20/08/2010 tarihli ifadesinde, herhangi bir araştırma yapılmadan, amcasının oğlu olan ..."ın kimlik bilgilerini kullandığını bildirerek gerçeğe dönmesi karşısında, hakkında etkin pişmanlık hükümlerine ilişkin TCK’nın 269/2. maddesi gereğince uygulama yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 22/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.