19. Hukuk Dairesi 2017/3447 E. , 2019/1377 K.
"İçtihat Metni"19. HUKUK DAİRESİ
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2016/318-2016/785
Taraflar arasındaki hakem kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacının davalıya teslim ettiği ürünlerin bedelinin ödenmediğini, toplam 3.433,08 TL nin tahsili amacıyla İstanbul Ticaret İl Müdürlüğü Hal Hakem Heyetine 2016/7 dosya nolu ile başvuru yaptıklarını, ancak şikayetlerinin 2016/42 sayılı Hal Hakem Heyeti Kararıyla reddedildiğini, kararın 08/03/2016 tarihinde kendilerine tebliğ edildiğini, Hal Hakem Heyeti Kararı hakkaniyete uygun olmadığı gibi hukuka da aykırı olduğunu, ödemelerin 3.kişilere yapıldığını, ancak ödemenin yapıldığı kişilerin davacı şirketin yetkilisi olmadıklarını, davalının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, bu nedenle de iyiniyetli olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek söz konusu kararın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı şirketin aldığı ürünlerin bedellerini ödediğini ve davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 6100 HMK 439. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece gerekçeli kararda ‘"Davanın dayanağının HMK 439 maddesi hükmünde yer alan iptal gerekçeleri olduğu, ayrıca hakem heyeti kararının davanın reddi gereği açık olmakla birlikte davalı ( tahkim davasında davacı ) yanın davasının tümüyle reddine karar verilmesi gerekirken davacı şirkete %50 oranında kusur isnadına karar verilmesini kabul etmemekle, hakem heyeti kararının davacı şirket lehine iptali talep edilmiştir.
6100 HMK 439. maddesi " (1) Hakem kararına karşı yalnızca iptal davası açılabilir. İptal davası, tahkim yerindeki mahkemede açılır; öncelikle ve ivedilikle görülür.
(2)a) Tahkim sözleşmesinin taraflarından birinin ehliyetsiz ya da tahkim sözleşmesinin geçersiz olduğu,
b) Hakem veya hakem kurulunun seçiminde, sözleşmede belirlenen veya bu kısımda öngörülen usule uyulmadığı,
c) Kararın, tahkim süresi içinde verilmediği,
ç) Hakem veya hakem kurulunun, hukuka aykırı olarak yetkili veya yetkisiz olduğuna karar verdiği,
d) Hakem veya hakem kurulunun, tahkim sözleşmesi dışında kalan bir konuda karar verdiği veya talebin tamamı hakkında karar vermediği ya da yetkisini aştığı,
e) Tahkim yargılamasının, usul açısından sözleşmede veya bu yönde bir sözleşme bulunmaması hâlinde, bu Kısımda yer alan hükümlere uygun olarak yürütülmediği ve bu durumun kararın esasına etkili olduğu,
f) Tarafların eşitliği ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkına riayet edilmediği,
g) Hakem veya hakem kurulu kararına konu uyuşmazlığın Türk hukukuna göre tahkime elverişli olmadığı,
ğ) Kararın kamu düzenine aykırı olduğu tespit edilirse, hakem kararları iptal edilebilir."
(3) Hakem veya hakem kurulunun, tahkim sözleşmesi dışında kalan bir konuda karar verdiği iddiasıyla açılan iptal davasında, tahkim sözleşmesi kapsamında olan konuların, tahkim sözleşmesi kapsamında olmayan konulardan ayrılması mümkün olduğu takdirde, hakem kararının sadece tahkim sözleşmesi kapsamında olmayan konuları içeren bölümü iptal edilebilir.
(4) İptal davası, bir ay içinde açılabilir. Bu süre, hakem kararının veya tavzih, düzeltme ya da tamamlama kararının taraflara bildirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Hakem kararına karşı iptal davası açılması kararın icrasını durdurmaz. Ancak taraflardan birinin talebi üzerine hükmolunan para veya eşyanın değerini karşılayacak bir teminat gösterilmek şartı ile kararın icrası durdurulabilir.
(5) İptal talebi, davaya bakan mahkeme aksine karar vermedikçe, dosya üzerinden incelenerek karara bağlanır.
(6) İptal davası hakkında verilen kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Temyiz incelemesi, bu maddede yer alan iptal sebepleriyle sınırlı olarak, öncelikle ve ivedilikle karara bağlanır. Temyiz, kararın icrasını durdurmaz.
(7) İptal davasının kabulü hâlinde, kabul kararı temyiz edilmezse veya ikinci fıkranın (b), (ç), (d), (e) ve (f) bentlerindeki hâllerin varlığı sebebiyle kabulü hâlinde, taraflar aksini kararlaştırmamışlarsa hakemleri ve tahkim süresini yeniden belirleyebilirler. Taraflar isterlerse eski hakemleri tayin edebilirler."Hükmü gereğince hangi hallerde hakem kararına karşı iptal davasının açılabileceği belirtilmiş olup, hakem veya hakem kurulunun hukuku doğru uygulayıp uygulamadığı meselesinin iptal sebebi olmadığı ve tahkimin sözleşmesel bir kurum olduğu, risk varlığını düşünen tarafın tahkim yolunu seçmemesi gerektiği, tahkimde hakem veya hakemlerin seçilmesi usulünün tarafların serbertisine bırakıldığı, uyuşmazlık konusunda uzman kişilerin hakem seçilmesi suretiyle var olduğu düşünülen riskinde ortadan kaldırılması imkanının taraflara tanındığı, yasanın amacının tahkim sözleşmesi kapsamına giren konularda verilmiş olan geçerli bir hakem kararının korunmasının amaçlandığı, tahkim kurumunu teşvik amacı ile getirilen önemli yeniliklerden birisinin hakem kararlarının verildiği anda icra edilebilir hale getirilmiş olması ve dosyamızda belirtilen iptal sebeplerinin HMK 439 maddesinde sayılan iptal sebeplerine girmediği, bu nedenle davanın reddine karar vermek gerektiği,’’şeklinde gerekçeye yer verilmiştir.
Mahkeme gerekçesinde belirtilen söz konusu olguların dava dosyası içeriğiyle ilgili olmadığı anlaşılmaktadır.
Dava, İstanbul Ticaret İl Müdürlüğü Hal Hakem Heyeti "nin 01/03/2016 tarihli kararına itiraz istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığa 5957 sayılı Sebze ve Meyveler İle Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanması gerekir.
Mahkemece ilgili yasanın 10/5-6. fıkra hükümleri gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, somut olayda uygulama imkanı olmayan HMK"nun 439. madde hükmü uyarınca yanılgılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 05/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.