Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatların reddi, yoksulluk nafakası ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatların reddi, yoksulluk nafakasının miktarı ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece taraflara yüklenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlar yanında davalı-karşı davacı kadının birlik görevlerini yerine getirmediği, eşine "sen benim kocam değilsin" dediği bu kusur durumuna göre dahi tarafların eşit kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-karşı davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası çoktur. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3- Davalı-karşı davacı kadın dava dilekçesi ile boşanma talebi ile birlikte çeyiz eşyalarının iadesine karar verilmesini de talep etmiş talep edilen çeyiz eşyalarının ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra teslim edildiği anlaşılmaktadır. Açıklanan sebeple bu hususta dikkate alınarak davalı-karşı davacı kadın lehine çeyiz eşyası davası sebebiyle vekalet ücreti takdiri gerekirken davacı-karşı davalı erkek lehine vekalet ücreti takdiri doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentle gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.10.2017 (Çrş.)