23. Hukuk Dairesi 2014/4642 E. , 2015/4601 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
.
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı her iki davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Asıl davada davacı-karşı davada davalı Şti. vekili, müvekkili şirket ile asıl davada davalı-karşı davada davacı Şti. arasında yönetsel ve organizasyon yapımının kurulması ve insan kaynakları yapılanmasının oluşturulması kapsamında tarihsiz bir danışmanlık protokolü imzalandığını, bu protokol kapsamında davalının 18 ayrı konuda müvekkili şirkete danışmanlık vermeyi ve bu konularda sistemi oluşturmayı, kurmayı taahhüt edip müvekkili şirketin de aylık danışmanlık ücretini ödemeyi kabul ettiğini, müvekkili şirketin davalı tarafça bugüne kadar gönderilen aylık danışmanlık faturalarını iyi niyetli olarak ödemesine rağmen, protokolde bahsi geçen 18 ayrı konuda hiçbir şekilde davalıdan hizmet almayıp, sürekli davalı tarafça oyalandığını, müvekkili şirket nezdinde ise alınan 3 elemanın alımları konusunda sadece davalı tarafın aracılık ettiğini, buna ilişkin ücretlerin de protokolün "diğer hizmetler" başlığı altında hüküm altına alınan şartlar dahilinde ödendiğini, kaldı ki eğitim karşılığında müvekkili şirkete kesilen 2.478,00 TL"lik fatura bedelinin de ayrıca davalıya ödenmiş olduğunu, bu nedenle müvekkili şirket tarafından davalıya gönderilen ihtarname ile protokolün feshedilip, ödenen danışmanlık bedelinin iadesi istenmiş ise de verilen cevabı yazı ile itiraz edildiğini ileri sürerek, 4 aylık danışmanlık bedeli olan 56.640,00 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte iadesi ile davalı tarafa borçlu olmadıklarının tespitine ve karşı davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı-karşı davada davacı Şti. vekili, taraflar arasında düzenlenen protokol gereği müvekkili şirketin edimlerini eksiksiz ifa ettiğini, davacı tarafa sunulan hizmet karşılığı kısmi ödeme yapıldığını, davacının satın almış olduğu muhtelif hizmet bedellerinin vadesi geçen 96.000,00 TL"lik kısmının ödenmesi hususunda davacıya ihtarname keşide edildiğini, davacı tarafça açılan 56.640,00 TL tutarlı alacak davasında davalarının kabulü halinde mahsup talep ettiklerini savunarak, şimdilik 10.000,00 TL"lik alacak taleplerine ilişkin karşı davalarının ve mahsup taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların defterlerinde de yer aldığı üzere kural olarak hizmet verilmeden kesilen faturanın davacı hizmet alımı defterine kaydı yapılamayacağından hizmetin verildiğinin kabulünün gerektiği ve taraflar arasındaki protokol uyarınca 18 modül olan danışmanlık hizmetlerinin davalı tarafından kısmen yerine getirildiği, hükme esas alınan 2. raporda ilk rapordaki davalı tarafın 14.160,00 TL alacağı bulunduğuna ilişkin tespitin çürütüldüğü ve bu itibarlada verilen hizmetin niteliği dikkate alındığında, davacı tarafça ödenen miktarın yeterli olduğu gerekçesiyle, asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, asıl davada davacı-karşı davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilinin temyizine gelince; asıl dava dilekçesinin davalıya 12.04.2011 tarihinde tebliğ edildiği, karşı davanın ise, 06.06.2011 tarihinde harcı yatırılmak suretiyle açıldığı, HMK"nın 127. maddesi uyarınca cevap dilekçesi verme süresinin dava dilekçesinin tebliğinden itibaren iki hafta olduğu, aynı yasanın 133/2 maddesinin ise "süresinden sonra karşı davanın açılması halinde mahkemece davaların ayrılmasına karar verilir" hükmünü ihtiva ettiği, yukarıda belirtilen tarihler dikkate alındığında mahkemece bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
3-Bozma nedenine göre; asıl davada davalı karşı davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bendde açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı-karşı davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bendde açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün asıl davada davalı-karşı davada davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bendde açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, asıl davada davalı-karşı davada davacıdan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının asıl davada davacı karşı davada davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.