12. Ceza Dairesi Esas No: 2017/7174 Karar No: 2019/2530 Karar Tarihi: 25.02.2019
Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/7174 Esas 2019/2530 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hatalı bir şekilde araç kullanarak yaya geçidinde karşıdan karşıya geçen bir kadın ve torununun yaralanmasına sebep olmuştur. Mahkeme, sanığın taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine karar vermiştir. Ancak, sanığın adli sicilinde tekerrüre esas sabıkası bulunmadığından ve uzlaştırma işlemlerinin uygulandığından dolayı bozma nedeni yapılmamıştır. Kararda, hak yoksunluğunun taksirli suçlarda uygulanma olanağı bulunmadığına dikkat çekilmiştir. Bu nedenle, kararın yeniden düzenlenerek TCK'nın 53/1 maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilmemesine karar verilmiştir. Kararda, TCK'nın 89/4 ve 53/1 maddelerine vurgu yapılmıştır. TCK'nın 89/4 maddesi, taksirli suçlarda verilecek cezaları düzenlemekte, 53/1 maddesi ise hak yoksunluğunu belirlemektedir.
12. Ceza Dairesi 2017/7174 E. , 2019/2530 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK"nın 89/4, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü: Sanığın sevk ve idaresindeki araçla, yerleşim yeri içinde, kendisine kırmızı ışık yanmakta iken hatalı biçimde seyrine devam edip kavşağa geldiğinde hızla sola dönüşe geçerek, yaya geçidinde karşıdan karşıya geçmekte olan katılan ... ve kucağındaki torunu katılan ..."ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmalarına tam kusurlu olarak sebebiyet verdiğinin kabul edildiği olayda, TCK"nın 22/3. maddesinde tanımlı bilinçli taksir hükümlerinin uygulamaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25/10/2018 tarihli ve 2018/4-394 esas, 2018/478 karar sayılı kararında vurgulandığı üzere; taksirle yaralama suçunun, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinde yapılan değişiklikten önce, olay tarihinde de uzlaştırma kapsamında olduğu ve uzlaştırma işlemlerinin uygulandığı ve daha önce usulüne uygun olarak yerine getirilmiş olan uzlaştırma girişimine ilişkin işlemlerin yenilenmesini gerektirmediği ve sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunmadığı anlaşıldığından; tebliğnamede bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden taksirle yaralama suçundan hüküm kurulurken anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükümden TCK"nın 53/1 maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılması ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.