13. Ceza Dairesi Esas No: 2016/11175 Karar No: 2018/2745 Karar Tarihi: 26.02.2018
Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/11175 Esas 2018/2745 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin elektrik enerjisi, su veya doğal gazı abonelik esasına göre kullanmaması sonucu karşılıksız yararlanma suçu işlediği iddiasıyla açılan davada, 6352 sayılı Geçici Yasa'nın 2. maddesi uyarınca zararın tazmin edilmesi halinde ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğini ancak bu düzenlemenin geçici bir dönemi kapsadığına ve etkin pişmanlık hükmüne sayı kısıtlaması getirildiğine dikkat çekerek, sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiğini belirtmiştir. Ancak, adli sicile kaydedilmesi kararlaştırılmıştır. Kararda, 6352 sayılı Geçici Yasa'nın 2/2. ve 5271 sayılı CMK'nın 223/4. maddeleri uyarınca verilen kararın adli sicile kaydedilmesi gerektiğine karar verilirken, aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzenleme için mümkün olduğundan, kararda yer alan \"Karar kesinleştiğinde bir suretinin 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 6352 sayılı Yasa\"nın 103. maddesi ile değişik 6/2. maddesi uyarınca mahsus siciline kaydı için adli sicile gönderilmesine\" kısmı çıkartılmıştır. Bu kararda bahsedilen kanun maddeleri şunlardır: 6352 sayılı Geçici Yasa'nın 2/2. madd
13. Ceza Dairesi 2016/11175 E. , 2018/2745 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Suç tarihinin, 10.08.2010 tarihi olduğunun kabulü ile yapılan temyiz incelemesinde; 05.07.2012 tarihine kadar işlenen suçlar yönünden 6352 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesinin 2. fıkrasındaki; "Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun ve doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi dolayısıyla bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla hakkında hırsızlık suçundan dolayı kovuşturma yapılan veya kesinleşmiş olup olmadığına bakılmaksızın hakkında hüküm verilen kişinin, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, zararı tamamen tazmin etmesi hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz, verilen ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar." hükmü uyarınca zararın tazmin edilmiş olması halinde ilgili hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği ancak geçici bir dönemi kapsayan bu düzenleme nedeniyle verilen kararların ise 6352 sayılı Yasanın 84. maddesi ile 5237 sayılı TCK" nın 168. maddesine eklenen 5. fıkrasında öngörülen etkin pişmanlık hükmünden ikiden fazla yararlanamayacağına ilişkin sayı kısıtlaması kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı gözetilmeden, 6352 sayılı Yasanın Geçici 2/2. ve 5271 sayılı CMK"nın 223/4. maddesi uyarınca sanık hakkında verilen ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin kararın adli sicile kaydedilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan hüküm fıkrasından "Karar kesinleştiğinde bir suretinin 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 6352 sayılı Yasa"nın 103. maddesi ile değişik 6/2. maddesi uyarınca mahsus siciline kaydı için adli sicile gönderilmesine" dair bölümün çıkartılmasına karar verilmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.