Esas No: 2021/19959
Karar No: 2022/4534
Karar Tarihi: 17.05.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/19959 Esas 2022/4534 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2021/19959 E. , 2022/4534 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı (mağdurlar ... ile ...'ya karşı ayrı ayrı), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (mağdur ...'ya karşı)
HÜKÜM : Çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (mağdur ...'ya karşı), beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı (mağdur ...'ye karşı) suçlarından mahkumiyet
İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Mağdurlar vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Suç tarihinde yedi ve dokuz yaşı içerisinde bulunan mağdurların velayet hakkına sahip anneleri Nurdan ve Nurten'in, kovuşturma evresinde müşteki sıfatıyla ifadelerinin alındığı 14.05.2013 ve 03.11.2020 tarihli duruşmalarda suça sürüklenen çocuktan şikayetçi olmadıklarını beyan etmeleri karşısında, mağdurlara yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin davaya katılma ve hükümleri temyize hakkı bulunmadığı gibi mahkemece verilen katılma kararı da bu hakkı vermeyeceğinden, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Suça sürüklenen çocuk müdafisinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Suça sürüklenen çocuğun mağdur ...'yı televizyon izlemeye götürmek ya da bir şeyler göstermek için eve götürmek suretiyle hukuka aykırı şekilde alıkoyan suça sürüklenen çocuğun eyleminde hile unsurunun gerçekleşmeyip, mevcut haliyle fiilin 5237 sayılı TCK'nın 109/1. maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek aynı Kanunun 109/2. maddesi ile uygulama yapılması ve cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen neden olmaksızın meydana gelen olaylarda mağdurlar hakkında düzenlenen raporlarda olay nedeniyle ruh sağlıklarının bozulduğunun belirtilmesi üzerine suça sürüklenen çocuk hakkında 6545 sayılı yasa değişikliği değerlendirmesi yapılırken cezası 5237 sayılı TCK'nın 103/6. maddesi ile artırılmış ise de, suça sürüklenen çocuğun bu eyleminden dolayı kastettiğinden daha farklı ve ağır bir neticenin meydana geldiği, aynı Kanunun 23. maddesi uyarınca gerçekleşen fakat kastetmediği bu neticeden sorumlu
tutulabilmesi için en azından taksirle hareket etmiş olması gerektiği, somut olayda suça sürüklenen çocuğun dosyaya yansıyan sosyal ve kültürel durumu, eğitim düzeyi, kişisel özellikleri, tarafların yaşları ve olayın zora dayalı olmayan gerçekleşme biçimi nazara alındığında, ağır netice olarak ortaya çıkan mağdurların ruh sağlığındaki bozulmanın suça sürüklenen çocuk tarafından öngörülemeyeceği ve taksirle dahi hareket etmesinin söz konusu olmadığı gözetilmeden hakkında 103/6. maddesinin tatbiki ile hatalı yasa değerlendirmesi sonucunda fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafisi ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.