12. Ceza Dairesi 2018/5584 E. , 2019/2509 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/3 ve 62. maddeleri uyarınca gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Urla Sulh Ceza Mahkemesinin 20/02/2012 tarihli ve 2012/42 esas, 2012/109 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde Urla 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/12/2016 tarihli ve 2016/556 esas, 2016/767 sayılı kararına konu trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlemesi nedeniyle yapılan ihbar üzerine, hükmün aynen açıklanmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/3 ve 62. maddeleri uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Urla 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2017 tarihli ve 2017/343 esas, 2017/454 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, 5237 sayılı Kanunun 50/3. maddesinde yer alan "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." şeklindeki hüküm gereğince, sanığın daha lehine olacak şekilde, aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca
Urla 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2017 tarihli ve 2017/343 esas, 2017/454 sayılı kararının bozulması lüzumu, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 10/07/2018 gün ve 94660652-105-35-8212-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/07/2018 gün ve 2018/63606 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ...’ın, TCK"nın 179/3-2, 62. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, daha önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, TCK"nın 50/3. maddesindeki "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir" hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Urla 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2017 tarihli ve 2017/343 esas, 2017/454 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 309/4-d maddesindeki “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklindeki düzenleme gereği bozma nedenine göre uygulama yapılarak, sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hüküm fıkrasında yer alan (3.) bentten sonra gelmek üzere, “Sanığa hükmedilen kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 50/3. maddesindeki amir hükme göre, takdiren aynı Kanun"un 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilerek, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 52/2. maddesi uyarınca günlüğü 20.TL"den sanığın neticeten 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,” ibaresinin yazılması, sanık hakkında hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilmiş olup, bu uygulamanın yasal sonucu olarak, sanık hakkında TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin bendin hükümden çıkarılmasına, hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın ve müteakip işlemlerin mahallinde buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 25.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.