MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK’nın 155/2, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazının incelenmesinde,
Sanık müdafiinin tebligatın sanığın kayıtlı mernis adresine yapılmadığına ve usulüne uygun tebliğ edilmemesi nedeniyle temyiz hakkını kullanamadığından bahisle eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz başvurusunda bulunduğundan, 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK"un 311. maddesi hükmüne göre eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz isteminde bulunulmuş olması halinde bu talebi inceleme merciinin Yargıtay"ın ilgili dairesi olması nedeniyle yapılan incelemede,
Tebligatın sanığa usulüne uygun tebliğ edildiği ancak sanık i tarafından yapılmış bir temyiz talebinin bulunmadığı, sanık müdafiinin yasal süresi geçtikten sonra yaptığı 18/05/2015 havale tarihli haklı bir nedene dayanmayan eski hale getirme ve temyiz inceleme başvurusunun, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazının incelenmesinde,
Sanığın yokluğunda verilen mahkumiyet hükmünün, dosya içerisinde vekaletnamesi bulunan müdafii yerine dosyaya yetki belgesi sunmuş müdafiiye tebliğ edildiği ve bu nedenle vekaletnamesi bulunan sanık müdafiinin eski hale getirme talebinde bulunduğu anlaşılmakla, sanık müdafiinin haklı neden ile temyizi süresinde yapamadığının anlaşılması karşısında, eski hale getirme talebinin haklı nedenlere dayandığı ve temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede,
Katılan şirket ...ile sanıkların yetkilisi olduğu şirket ... Turizm Taşımacılık Limited Şirketi arasında sanık ... garantörlüğünde 01/03/2012 tarihli Y-12/0039 numaralı uzun süreli motorlu araç kiralama sözleşmesi imzalandığı, söz konusu sözleşme kapsamında sanığa 19/02/2012 ve 09/03/2013 tarihlerinde iki adet beyaz mercedes ... ve ... plakalı araçlar teslim edildiği, ancak sözleşme gereğini yerine getiren kiralayan şirketin tüm talep ve uyarılarına rağmen sözleşmeye dayanan kira bedellerinin ödenmediği, bunun üzerine icra takibi başlatılarak katılan şirket ...tarafından araçların zilyetliğinin iadesinin talep edildiği ancak araçların ve kira muaccel bedelinin iade edilmediği gibi araçların mülkiyetinin devredilmeye çalışıldığının iddia edildiği olayda,
Sanık ile katılan arasında hizmet ilişkisi bulunmadığı, taraflar arasındaki araç kira sözleşmesinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesinin 5237 sayılı TCK"nın 155/1 maddesi kapsamında güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu ve hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması gerektiği gözetilmeksizin, suç vasfında hataya düşülerek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, bozmanın CMUK"nın 325. maddesi gereğince temyiz talebinde bulunmayan sanık ...’a da sirayetine, 22/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.