7. Ceza Dairesi Esas No: 2016/12265 Karar No: 2018/134
5607 sayılı Yasaya aykırılık - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2016/12265 Esas 2018/134 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, 5607 sayılı yasaya aykırılık suçu işleyen sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın sanığın adli sicil kaydında bulunduğunu ancak CMK.nun 231. maddesinin uygulanmasına engel teşkil etmediğini belirtmiştir. Bu nedenle, TCK.nun 50., 51. ve CMK.nun 231. maddelerinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini ve hükümde verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğinin belirtilmesinin yasaya aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. 6545 sayılı kanunun suç tarihinden sonra yürürlüğe girdiği ve bu olayda uygulanması mümkün olmadığı belirtilerek, hüküm BOZULMUŞTUR. Detaylı olarak, 5237 sayılı TCK'nun 50/6. maddesi ve fıkrasında yer alan \"yaptırım\" ibaresinin \"tedbir\" olarak değiştirildiği, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda ve taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğinin belirtilmesinin yasaya aykırı olduğu belirtilmiştir.
7. Ceza Dairesi 2016/12265 E. , 2018/134 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Yasaya aykırılık HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; 6545 sayılı Kanunun suç tarihinden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, bu olayda uygulanması mümkün olmadığı gibi, sanığın adli sicil kaydında yalnızca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın bulunduğu ve bu kaydın CMK.nun 231. maddesinin uygulanmasına engel teşkil etmediği gözetilmeksizin, ayrıca sanık hakkında yeniden suç işlemeyeceğine ilişkin edinilen kanaatin gerekçesi açıklanmadan sanık hakkında TCK.nun 50., 51. ve CMK.nun 231. maddelerinin uygulanmaması ve bu maddelerin her birinin ayrı ayrı kendi gerekçelerine göre değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kabule göre de; 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinin 4. ve 9., yine 18.06.2014 tarihli 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile 3. ve 8. fıkralarındaki değişiklikler ve 10. fıkrasının yürürlükten kaldırılmış olması göz önüne alındığında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde, verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda ve taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğinin belirtilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/01/2018 günü oybirliğiyle karar verildi.