16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2554 Karar No: 2018/2648 Karar Tarihi: 18.09.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2554 Esas 2018/2648 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine dair istinaf başvurusunu esastan reddetti. Temyiz edenin duruşma talebinin reddedildiği kararın incelenmesi sonucunda, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirlendi. Sanık ve müdafilerinin ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediği için, temyiz davasının esastan reddiyle kararın onanmasına karar verildi. Kararda, sanığın TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 53, 58/9, 62, 63 maddeleri gereğince cezalandırıldığı belirtilmiştir. TCK'nın 314/2 maddesi silahlı terör örgütüne üye olma suçunu, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi ise terör örgütüne üyelik suçunun cezasını düzenlemektedir. TCK'nın 53. maddesi ise cezanın indirim sebeplerini belirlemektedir. TCK'nın 58/9, 62 ve 63. maddeleri ise cezayı artırıcı sebepleri düzenlemektedir.
16. Ceza Dairesi 2018/2554 E. , 2018/2648 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 53, 58/9, 62, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Sanık müdafiinin, ceza miktarı itibariyle yasal şartları taşımayan duruşma talebinin CMK" nın 299. maddesi uyarınca reddine; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 18.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.