15. Hukuk Dairesi 2012/2956 E. , 2012/4706 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 25.06.2012 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Davada, davalı arsa sahiplerinin kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesine konu arsayı sözleşme tarihinden sonra dava dışı üçüncü kişilere satış yoluyla devrederek sözleşmenin ifasını imkansız kıldıkları ileri sürülerek ek sözleşme uyarınca teminat olarak ödenen
35.000,00 TL"nin davalılardan tahsili istenmiştir. Davalı arsa sahipleri, dava dışı vekilin teminat almak suretiyle kendilerini borçlandırmak yetkisi bulunmadığını, ek sözleşmenin vekil tarafından Belediye Başkanlığı"na hitaben düzenlenen yazının alt ve üst kısımlarının kesilip aradaki boşluğun doldurulması suretiyle sahte olarak düzenlendiğini, davacının teminat olarak vekile yaptığı bir ödemenin ve inşaat yapımına ilişkin bir harcamanın bulunmadığını savunarak davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, ek sözleşmenin alt ve üst kısımları kesilmiş kağıda yazıldığı, başlık, metin ve imza kısımlarında farklı kalem kullanıldığı, bu nedenle imzası ikrar edilmiş belge olarak kabul edilemeyeceği belirtilerek dava reddedilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık 24.07.2008 tarihli “Kat Karşılığı İnşaat Yapım ve Taahhüt Sözleşmesi” ile 18.04.2009 tarihli “Ek Sözleşme” den kaynaklanmıştır. Her iki sözleşmeyi de davalı arsa sahiplerine vekaleten dava dışı vekil ... imzalamıştır. Davalılar tarafından ... 2. Noterliğinden verilen 24.07.2008 tarih 04704 sayılı vekaletname ile vekil ..."a “kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapma, sözleşme esaslarını, cezai şartları ve sözleşme bedelini dilediği şekilde tespit ve tayin etme, sözleşmede düzeltme ve ek sözleşme yapma, teminat yatırma, geri verilecek kısımları alma, sulh ibra, ahzu kabz vs.” yetkiler verilmiştir. Sözleşmeler vekil tarafından geçerli bir vekaletnameye dayanılarak imzalandığından sözleşmeden doğan hak ve borçların vekile değil temsil olunan arsa sahiplerine ait olacağı, aynı şekilde sözleşmelerin sebebsiz zenginleşme hükümlerine göre tasfiyesi gereken hallerde iade yükümlüsünün de vekil olmayıp mal varlığı haksız artan temsil olunanlar (arsa sahipleri) olacağı kuşkusuzdur.
Somut olayda: sözleşme tarihinden sonra davalı arsa sahiplerinin kusuru ile ifanın imkansız hale geldiği ileri sürülerek 18.04.2009 tarihli ek sözleşme uyarınca arsa sahipleri adına vekillerine ödenen 35.000,00 nakdi teminatın davalılardan tahsili istenmiştir. Ek sözleşme incelendiğinde davada talep edilen 35.000,00 TL"nin 30.000,00 TL"sinin vekile ödenen nakdi teminat, 5.000,00 TL"sinin de imar iyileştirme çalışmaları nedeniyle yapılan harcamalar olduğu anlaşılmaktadır.
İddia ve savunmaya göre somut olaydaki uyuşmazlık konuları; 24.07.2008 tarihli asıl ve 18.04.2009 tarihli ek sözleşmenin biçim yönünden geçerli olup olmadığı, ayrıca 18.04.2009 tarihli ek sözleşmenin sahte olarak düzenlenip düzenlenmediği, vekilin bu sözleşmeleri imzalamaya ve teminat almak suretiyle arsa sahiplerini borçlandırmaya yetkisinin bulunup bulunmadığı, anılan sözleşmelerin arsa sahiplerini bağlayıp bağlamayacağı, imar iyileştirme çalışmaları yapılmasının ve teminat verilmesinin arsa sahiplerinin mal varlığında artışa sebep olup olmadığı, olmuşsa arsa sahiplerinin iade ile yükümlü bulunup bulunmadıkları noktalarında toplanmaktadır.
Asıl ve ek sözleşmeler adi yazılı biçimde yapılmıştır. Sözleşmeler mülkiyeti nakil borcunu da içermektedir. Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 213, Tapu Kanununun 26 ve Noterlik Kanununun 60. maddeleri uyarınca mülkiyeti nakil borcu doğuran sözleşmelerin Tapu Müdürlüğünce veya Noterliklerce düzenleme şeklinde yapılması zorunludur. Anılan sözleşmeler resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir.
Sözleşmeler başlangıçtan itibaren geçersiz olduğundan taraflar arasındaki hukuki ilişkinin BK. nun 61 ve devamı maddeleri uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tasfiyesi, sözleşme nedeniyle tarafların malvarlıklarında oluşan haksız artışların karşılıklı iadesi gerekir.
Ayrıca davalı arsa sahiplerince ek sözleşmenin sahte olduğu savunulmuş, mahkemece bu belgenin imzası ikrar edilmiş belge olarak kabul edilemeyeceği belirtilerek sahtelik iddiası kabul edilmiştir. Sahtelikten söz edilebilmesi için sözleşme altındaki vekil ..."a atfedilen imzanın bu şahsın eli ürünü olmadığının ya da boşa imzalı kağıdın anlaşmaya aykırı şekilde doldurulduğunun bu yönde iddiada bulunan arsa sahiplerince yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Sözleşmenin yazıldığı kağıdın normal kağıt ebatlarında olmayıp yarım olması, alt ve üst kısımlarının kesilmiş bulunması, metin ve imza kısımlarında farklı kalemler kullanılması sahteliğin ıspatı için yeterli değildir. İmzanın vekil ..."ın eli ürünü olmadığı ya da boş kağıdın anlaşmaya aykırı doldurulduğu yasal delillerle kanıtlanamadığından dayanılan belgenin sahteliğinden söz edilemez. Mahkemenin ek sözleşmenin sahte olduğuna dair kabulü dosya kapsamına aykırı bulunmaktadır.
Davalı arsa sahipleri tarafından dava dışı vekile verilen vekaletname incelendiğinde, vekilin arsa sahipleri adına ek sözleşme yapma, teminat alma vs. yetkilerinin bulunduğu görülmektedir. O halde ek sözleşmenin vekil tarafından geçerli bir vekaletnameye dayanılarak imzalandığının kabulü gerekir.
Ek sözleşme vekil tarafından geçerli bir vekaletnameye dayanılarak imzalandığından ve sahteliği kanıtlanamadığından davalı arsa sahiplerini bağlar. Sözleşmeden doğan hak ve borçlar dava dışı vekile değil temsil olunan arsa sahiplerine ait olacağından sözleşme nedeniyle mal varlığı haksız artan davalı arsa sahipleridir. Bu nedenle iade yükümlüsü de davalı arsa sahipleridir. Ek sözleşme ile davalı arsa sahipleri adına ve yararına 30.000,00 TL nakdi teminat alındığı, 5.000,00 TL "de harcama yapıldığı kabul edildiğinden davalı arsa sahipleri bu miktar sebepsiz zenginleşmiş olup, sebepsiz zenginleştikleri miktarı davacı yükleniciye iade ile yükümlüdürler. Mahkemece toplanan delillere göre davanın kabulü gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyen yazılı gerekçelerle reddi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerektiğinden sayın çoğunluğun onama yönündeki görüşlerine iştirak etmiyorum.