21. Hukuk Dairesi 2017/611 E. , 2017/9532 K.
"İçtihat Metni"
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu %0 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, 1.078,41 TL maddi, 2.000,00 TL manevi tazminatın 03.08.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, yerel mahkemenin 29/05/2014 tarihli ilk kararında davacının maddi tazminat isteminin reddine, davacı yararına 1.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verildiği, anılan bu kararın davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine yapılan inceleme sonucunda Dairemiz"in 24/03/2015 tarih ve 2014/17118 Esas, 2015/6121 karar sayılı kararı ile davacının sair temyiz itirazları reddedilerek, sigortalının geçici iş göremezlik döneminde %100 malül olarak kabul edilip maddi zararının buna göre hesaplanması gerektiğinden bahisle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin yada tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
.../...
Bu açıklamalardan olarak somut olayda, davacının manevi tazminat talebi hakkındaki hüküm, ferileri ile birlikte bozma dışı kalarak kesinleşmiş olduğuna göre, manevi tazminat istemi açısından yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekirken manevi tazminat istemi hakkında yeniden hüküm kurulması hatalı olduğu gibi, daha önce 1.000,00 TL olarak kesinleşen manevi tazminatın 2.000,00 TL"ye çıkarılması da ayrıca isabetsiz olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine,
21/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.