Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/2603 Esas 2017/9531 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2603
Karar No: 2017/9531
Karar Tarihi: 21.11.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/2603 Esas 2017/9531 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/2603 E.  ,  2017/9531 K.

    "İçtihat Metni"

    ...


    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici nedenlerle temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu %0 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya kapsamından, kaza tarihinin: 19/09/2001, dava tarihinin 17/05/2002 olduğu, davacının dava dilelçesi ile 500,00 TL maddi tazminat talep ettiği, 04/09/2015 tarihinde davacı sigortalının davasını ıslah ederek başvuru harcı yatrırıp dava dilekçesindeki maddi tazminat istemine ek olarak 50.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunduğu, ıslah dilekçesinin davalı vekiline 07/09/2015 tarihli celsede tebliğ edildiği, davalı vekilinin 15/09/2015 tarihinde ıslah talebine karşı zamanşımı def‘i ileri sürdüğü anlaşılmaktadır.
    İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi amacıyla açılan maddi ve manevi tazminat davalarında; zamanaşımı süresi gerek olay tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu"nun 125. maddesi ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı yasanın 146. maddesi gereğince haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır.
    Uyuşmazlık bu tür davalarda uygulanmakta olan 10 yıllık zaman aşımı süresinin hangi tarihte başlatılması gerektiği noktasında toplanmaktadır.
    Uygulama ve öğretide kabul edildiği üzere, zamanaşımı failin ve zararın öğrenildiği tarihten başlatılmalıdır. Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olması demektir. Bedensel zararın gelişim gösterdiği durumlarda zamanaşımına başlangıç olarak hastalık seyrinin yani gelişimin tamamlandığı tarihin esas alınması gerekir.
    ./..

    Dava konusu olayda, davacı bakımından değişen ve gelişen bir durumun söz konusu olmadığı, giderek olayla birlikte zararın öğrenildiği ve zaman aşımının başlangıç tarihinin olay tarihi olduğu ortadadır. Hal böyle olunca, ek dava niteliğindeki manevi istemine ilişkin ıslaha karşı süresi içerisinde ileri sürülen zamanaşımı def"inin kabul edilerek, manevi tazminat isteminin zamanaşımı nedeniyle reddi yerine yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
    O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine,
    21/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    ...

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.