3. Hukuk Dairesi 2016/17293 E. , 2018/5331 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 14.12.2011 tarihinden beridir abone olduğunu, davalı kurum tarafından 28/06/2014 tarihli tutanağa istinaden 2.438,90 TL kaçak bedeli ve 7.463,80 TL tutarında kaçak ek elektrik tahakkuk bedeli olmak üzere 9.902.70 TL"lik fatura tanzim edildiğini, "Aboneli Kaçak Kaydı’ belgesinde "sayacın Bakanlık damgaları yok, 23.11.2012 tarihinde gövde kapak açma ikazı var. Sayaç dışarıdan her türlü müdahaleye açık" açıklaması olduğu iddiasına rağmen, ikaz lambası yanması tarihten sonra tüketim miktarlarında aşırı bir artış olmadığı, sayacın dışarıdan müdahaleye açık olması tespitine rağmen, bu tespitten kaçak elektrik kullanıldığı sonucu çıkarılamayacağı ve bu nedenlerle her iki faturaya ve ferilerine itiraz ettiğini, 9.902,70 TL borçlu olmadığının tespitini ve itirazı kayıtla ödemiş olduğu 2.579,53 TL"nin davalı şirketten tahsilini talep etmiştir.
Davalı, zamanaşımı itirazlarının olduğunu, husumetin ..."a yönlendirilmesi gerektiğini, davacının sayacının gerektirdiği yasal prosedüre uygun olarak işlem yapıldığını, 25/05/2014 tarihli "Sayaç Muayene Talep ve Sonuç Formu" kağıdında, bakanlık damgaları yok, 23/11/2012 tarihinde gövde kapak açılma ihbarı var, sayaç dışarıdan her türlü müdahaleye açık durumda raporuna istinaden kaçak ve ek tahakkukun yapıldığını bildirerek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının davasının kabulü ile davacının davalı tarafından kesilen faturalardan dolayı davalıya 9.902,70 TL borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafça ödenen 10.413,01 TL"nin davalıdan ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı kurum tarafından temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık, kaçak tahakkuktan kaynaklanan menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir.Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği"nin 13.maddesinde kaçak elektrik enerjisi tüketimi düzenlenmiştir. Buna göre; ""Gerçek veya tüzel kişilerin; a) Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi, b) Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açması kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir."" 3516 sayılı Ölçüler ve Ayarlar Kanunu"na göre damga, muayene sonunda uygun olduğu anlaşılan ölçü ve ölçü aletlerinin üzerine konulan umumi ayar işaretidir. Yine Ölçü ve Ölçü Aletleri Muayene Yönetmeliğine göre, periyodik muayeneleri sonucunda uygun bulunan ölçü ve ölçü aletleri, Ölçü ve Ölçü Aletleri Damga Yönetmeliğinde belirtildiği şekilde damgalanır.Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda; kurumun tahakkukuna dayanak tespitlerde kaçak kullanımın tespit edilmediği, kaçak kullanmaya yönelik bir değerlendirmenin bulunmadığı, 23.11.2012 tarihinden önce ve sonra tüketimlerde dikkate alınır bir azalmanın olmadığı, kaçak tespitinin doğru olmadığı yönünde görüş bildirmiştir. Oysa, sayaç muayene sonucuna göre düzenlenmiş olan 28.06.2014 tarihli aboneli kaçak kaydında “ laboratuvar raporunda sayacın Bakanlık damgalarının olmadığı, 23.11.2012 tarihinde gövde kapak açılma ikazı olduğu, sayacın her türlü müdahaleye açık olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.
O halde; mahkemece, davacının davaya konu sayaca müdahale ederek yukarıda anılan yönetmelik hükmü esas alınarak kaçak elektrik kullanma fiilini gerçekleştirdiğinin kabulü ile konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kurulundan alınacak Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor ile kaçak kullanım bedelin tespiti gerekirken, soyut gerekçelerle, yoruma dayalı bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 16.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.