5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/5234 Esas 2020/13296 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/5234
Karar No: 2020/13296
Karar Tarihi: 21.10.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/5234 Esas 2020/13296 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2019/5234 E.  ,  2020/13296 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"nun 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Kanun’nun 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"nun 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması,
    Kabule göre;
    1)Sanığın sevk ve idaresindeki araçta ambalajında bandrol bulunmayan 125 karton sigaranın ele geçirildiği uyuşmazlıkta suça konu eşyanın miktarı ve suçun işleniş şekli nazara alındığında 5237 sayılı TCK’nin 1, 3 ve 61. maddeleri kapsamında alt hadden ayrılmayı gerektirecek bir husus bulunmadığı gözetilmeksizin temel cezanın tayininde teşdit uygulanması,
    2)Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    3) Suç tarihi itibarıyla uygulanması gereken 6455 Sayılı Kanun ile değişik 5607 Sayılı Kanun kapsamında TAPDK’nin davaya katılma hakkı bulunmadığı gözetilmeksizin davaya katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
    4) Sanığa ait olduğu anlaşılan nakil aracında kaçak eşyayı saklamak için özel tertibat bulunmadığı ve araçta ele geçen kaçak eşyanın miktar ve değeri gözetilerek 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 13. maddesindeki müsadere koşulları oluşmadığı halde, nakil aracının iadesi yerine yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi,

    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. Maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 21/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.