16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2240 Karar No: 2018/2639 Karar Tarihi: 18.09.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2240 Esas 2018/2639 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu mahkeme kararı, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyet hükmünün istinaf başvurusunun esastan reddiyle onaylandığını açıklamaktadır. Sanığın örgüt üyesi olduğuna dair delillerin kanunlara uygun olarak elde edildiği, savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği ve vicdani kanının doğru şekilde verilere dayandırıldığı belirtilmektedir. Kararda, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanun'un 3 atfı ile 5/1, TCK'nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri uygulandığı ifade edilmiştir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı iptal kararı TCK'nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
16. Ceza Dairesi 2018/2240 E. , 2018/2639 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3 atfı ile 5/1, TCK"nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Bylock programının ayrıntılı kullanımını gösteren Bylock tespit ve değerlendirme tutanağı içeriği ve dosya kapsamına göre, sanığın örgüt üyesi olduğuna dair kabulde isabetsizlik bulunmadığı, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 18.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.