3. Hukuk Dairesi 2016/18432 E. , 2018/5316 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalıdan yeni bir hat satın aldığını, hattı satın alırken yurt dışı görüşmeleri yapacağını bu nedenle uygun bir tarife sunulmasını istediğini, görevli personelden aldığı bilgi ile "Cep Avantaj Her Yöne Kampanyası" kapsamında aylık 75,00 TL"lik bedelle, diğer operatörler ve yurt dışı anlaşmalı tüm operatörlerle 1000 dakika tarifesini satın aldığını, hattı kullanmaya başladıktan sonra internet üzerinden yaptığı kontrolde kendisine tarife dışında ücret yansıtıldığını gördüğünü, bunun üzerine müşteri hizmetlerini aradığını, davalıya ihtarname gönderdiğini, ancak bir sonuç alamadığını, hattı satın alırken kendisinin yetersiz bilgilendirildiğini ileri sürerek satın almış olduğu cep avantaj her yöne 1000 dakika adı altındaki kampanya paketini, aylık olarak şahsına çıkartılan tutardan düşülerek kalan tutarın eksik ve yanlış bilgilendirmeyi yapan..."a yansıtılmasını talep etmiştir.Davalı; davacıya yanlış bilgilendirilmenin dava dışı ... isimli bayi tarafından verildiğini, bu nedenlerle kendilerinin bir kusurun söz konusu olamayacağını, davacının kampanya kapsamındaki dakikalarını ancak sabit haklar, yurt içi diğer GSM operatörlerine ait hatlar ve anlaşmalı yurt dışı hatlarına karşı kullanabileceğini, anlaşmalı olmayan GSM numaralarını ararken mevcut kampanya kapsamında ücretlendirme söz konusu olmadığını, bu halde standart tarife üzerinden ücretlendirilme yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davacının açtığı menfi tespit davasının kabulüne, davacı ... adına düzenlenen fatura bedellerinin her biri için 75,00 TL"den olmak üzere toplam 75x4=300 TL"den sorumlu olduğunun kabulüne, 300,00 TL"nin mahsubu ile bakiye 2.545,80 TL açısından borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm; davalı tarafça temyiz edilmiştir.
HMK 266. maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması zorunludur.Dava; telefon aboneliği kullanım bedeline ilişkin olup uyuşmazlığın çözümünün, özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği ve konusunda uzman bilirkişinin görüşünün alınmasının gerekli olduğu açıktır.Somut olayda, mahkemece; görüşüne başvurulan bilirkişiler avukat ve serbest muhasebeci mali müşavir olup, telefon aboneliği ile ilgili uzmanlıklarının bulunduğu hususunda dosya içerisinde bir bilgiye de rastlanılamamıştır. Hükme esas alınan raporları düzenleyen bilirkişilerin dava konusunda rapor hazırlamaya ehil ve yeterli olmadığı anlaşıldığından, söz konusu bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm tesisi mümkün değildir.Hal böyle olunca, mahkemece, dava dosyası önceki bilirkişiler dışında, telefon aboneliği kullanımı hesabı konusunda uzman ve ehil olan mühendis ve telekomünikasyon uzmanı bilirkişilerden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetine verilerek, bilirkişilerden davacı kurumun davalı taraftan isteyebileceği bedel hakkında, tahakkuk tarihlerinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümlerine göre tereddüte yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun, davalı tarafın bilirkişi raporuna yaptığı itirazların da değerlendirildiği bir rapor aldırılarak, varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, bu husus göz ardı edilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlere hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.