Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2865
Karar No: 2017/1560
Karar Tarihi: 16.03.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/2865 Esas 2017/1560 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/2865 E.  ,  2017/1560 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 07/10/2015 tarih ve 2013/493-2015/573 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 14/03/2017 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili ve dava dışı ...’nun davalı şirkette % 50’şer hisse ile ortak olduklarını, davalı şirketin 1.000.000 TL olan sermayesinin, 05.10.2005 tarihli, 6 sayılı ortaklar kurulu kararı ile o tarihte şirketin muhasebesini tutan ortak ..."nun % 99 hissesine sahip olduğu Yaygın Muhasebecilik Şirketi"nin düzenlediği "sermayenin ödendiğini" bildiren 2005/11 numaralı müşavirlik raporuna dayanılarak 1.400.000 TL’ye yükseltildiğini, sermayenin ödendiğine dair müşavirlik raporuna dayanak olan 2005 kayıtlarının boş olduğunu, 2006 ve 2007 yılı kayıtlarının dahi 2005 öncesine ait sermayenin ödenmediğini gösterdiğini, nitekim 2006 yılı kapanış kaydı 501 hesap kodunda yer alan “Ortakların Ödenmiş Sermaye Borçları” hesabında şirket ortağı müvekkilinin sermaye taahhüt borcu 450.000 TL, ..."nun ise 300.000 TL iken yevmiye defterinin 01.01.2007 tarihli, 501 nolu hesabın açılış kodunda sadece ...’in 750.000 TL tutarında sermaye taahhüt borcu bulunduğunu, ...’nun 2005 yılındaki sermaye artırımı için düzenlediği raporun gerçek olmadığını, TTK’nın 391.maddesi gereğince esas sermayeye karşılık olan hisse senetlerinin bedelleri tamamen ödenmedikçe, umumi heyetin, yeni hisse senetleri çıkarmak suretiyle sermayenin artırılmasına karar veremeyeceğini, bu şarta uyulmadan alınan sermaye artış kararının batıl olduğunu ileri sürerek davalı Şirket"in sermayesinin artırılmasına ilişkin 05.10.2005 tarihli ve 6 numaralı ortaklar kurulu kararının hükümsüz olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, o döneme ilişkin bütün kayıtların bilgisayar ortamında tutulduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak, dosya kapsamına göre; davacının 20/04/2004 tarihinde şirket sermayesinin arttırımına ilişkin alınan kararın iptali için açtığı davanın reddine karar verildiği, bu kararın kesinleştiği, davacının iptalini talep ettiği 05/10/2005 tarihli ortaklar kurulu kararını ortak sıfatıyla imzaladığı, karara muhalefet şerhi koymadığı, olumlu oy kullandığı, söz konusu karar metninde "esas sermaye 1.000.000,00 YTL"nin tamamı ödenmiş olup" şeklinde şirketin o an itibariyle ödenmemiş herhangi bir sermayesinin bulunmadığını beyan ettiği, söz konusu kararın butlan mahiyetinde değerlendirilecek hususları içermediği, davacının söz konusu ortaklar kurulu kararının iptali için hak düşürücü süre içinde dava açmadığı ve ortaklar kurulu kararının iptali için gerekli yasal koşulların oluşmadığı, davacının ödenmemiş sermaye olduğu iddiasını ortaya koyan bir delil ibraz edemediği gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına; mahkemece davacının iptalini talep ettiği 05/10/2005 tarihli ortaklar kurulu kararına muhalefet şerhi koymadığı, söz konusu ortaklar kurulu kararının iptali için hak düşürücü süre içinde dava açmadığı ve bu suretle ortaklar kurulu kararının iptali için gerekli yasal koşulların oluşmadığı yönündeki gerekçesi doğru görülmese de diğer gerekçeler doğrultusunda verilen ret kararının yerinde bulunmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 16/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi