13. Ceza Dairesi Esas No: 2016/13794 Karar No: 2018/2689 Karar Tarihi: 26.02.2018
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/13794 Esas 2018/2689 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karabük T Tipi Kapalı Cezaevi'nde başka bir suçtan hükümlü olan sanık, hırsızlık suçundan mahkum edilmiştir. Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmiştir. Yapılan incelemede 5271 sayılı CMK'nın 196. maddesine aykırı olarak sanığın savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle hükmün bozulması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edildiği ve uygulanamayacağı gözetilerek hükmün düzeltilmesi ve onanması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddesi detayı: 5237 sayılı TCK'nın 119. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 196. maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli kararı, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendi, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi.
13. Ceza Dairesi 2016/13794 E. , 2018/2689 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Hüküm tarihinde başka yargı çevresi içerisinde bulunan Karabük T Tipi Kapalı Cezaevinde başka bir suçtan hükümlü olan sanığın talimat mahkemesinde dinlendiğinde mahal mahkemesinde ifade vermek istediğini beyan etmesi üzerine mahal mahkemesince SEGBİS ile savunmasının alındığı; söz konusu savunması sırasında sanığın duruşmalardan vareste tutulma yönünde bir talebi olmadığı, temyiz dilekçesinde bu konuya ilişkin bir itirazının bulunmadığı anlaşıldığından ve 5237 sayılı TCK"nın 119. maddesi uyarınca sanığa ek savunma hakkı verilmesi gerektiğini içeren bozma ilamı yüzüne karşı okunup bozmaya karşı diyeceklerinin sorulduğu görüldüğünden, 5271 sayılı CMK"nın 196. maddesine aykırı olarak sanığın savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle hükmün bozulması gerektiğine dair tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden “b” bendinin çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/02/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.