Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/279
Karar No: 2019/2472
Karar Tarihi: 25.02.2019

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/279 Esas 2019/2472 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar vermiş ve davalı Hazineden 6.537,87 TL maddi ve 8.000 TL manevi tazminatın davacıya ödenmesine hükmetmiştir. Ancak, mahkeme, maddi tazminatın hesabında hatalı bilirkişi raporuna dayandığı için eksik olduğunu ve manevi tazminatın belirlenmesinde hak ve nesafet ilkeleriyle davacının sosyal ve ekonomik durumu, suçun niteliği, tutuklu kaldığı süre gibi hususların dikkate alınması gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, davalının temyiz itirazlarından biri, davacının 5271 sayılı CMK’nın “Tazminat isteyemeyecek kişiler” başlıklı 144/1-e. maddesi kapsamına girip girmediği olmuştur. Bu hususun araştırılmadan karar verildiği için mahkeme kararı Kanuna aykırı bulunarak bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 5271 sayılı CMK’nın “Tazminat isteyemeyecek kişiler” başlıklı 144/1-e. maddesi.
- 6352 sayılı Kanunun geçici 1/1-b. maddesi.
- 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi.
- 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi.
12. Ceza Dairesi         2019/279 E.  ,  2019/2472 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
    Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 6.537,87 TL maddi, 8.000 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine

    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Dosya gönderme formunda ve tebliğnamede hükmün davacı vekili tarafından da temyiz edildiği vurgulanmış olmasına karşın, gerek dosyada bulunan, gerekse UYAP sistemine kayıtları evrakların incelenmesinde, davacı vekilinin hükme karşı temyiz isteminde bulunduğuna dair bir belgeye rastlanılmamış olup, davalı vekilinin itirazları ile ilgili temyiz incelemesinde bulunulmasına karar verilmekle;
    Maddi tazminatın, davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan ‘’7.135,18’’ TL yerine, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak ‘’6.537,87’’ TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı aleyhine eksik maddi tazminata hükmolunması, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı için belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması ve kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.000 TL yerine 2.500 TL maktu vekalet ücreti takdir edilmesi, temyiz eden tarafın sıfatı dikkate alınarak, bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Dosya içeriğine göre; tazminat davasının dayanağı olan Mersin 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/11/2014 tarih, 2014/146-2014/323 sayılı ceza dava dosyasında davacının, örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek, kamu görevlisine görevi yaptırmamak için direnmek ve örgüt propagandası yapmak suçlarından tutuklandığı ve hakkında anılan suçlardan cezalandırılması istemiyle dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda silahlı terör örgütüne yardım etmek ve kamu görevlisine görevi yaptırmamak için direnmek suçlarından beraatine, terör örgütü propagandası yapmak suçundan ise 6352 sayılı Kanunun geçici 1/1-b. maddesi gereğince kovuşturmanın ertelenmesi kararı verildiği, 6352 sayılı Kanunun geçici 1/1-b. maddesine göre hakkında kovuşturmanın ertelenmesi kararı verilen kişinin, erteleme kararının verildiği tarihten itibaren üç yıl içinde aynı maddenin birinci fıkra kapsamına giren yeni bir suç işlememesi hâlinde düşme kararı verileceği, işlenmesi hâlinde ise bu suçtan dolayı kesinleşmiş hükümle cezaya mahkûm olunduğu takdirde, ertelenen kovuşturmaya devam olunacağı dikkate alındığında, davacının örgüt propagandası yapmak suçundan hakkında verilen kovuşturmanın ertelenmesine dair karar için öngörülen 3 yıllık sürenin inceleme tarihi itibariyle dolmuş olduğu hususu dikkate alınarak, davacının tutuklu kaldığı terör örgütü propagandası yapma suçu ile ilgili ceza dava dosyasının akıbetinin ve davacı (sanık) hakkında verilip kesinleşen bir mahkumiyet veya düşme kararı bulunup bulunmadığının araştırılarak, sonucuna göre davacının hukuki durumunun tayin ve tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-Dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12.05.2015 tarih, 2013/531 Esas - 2015/157 sayılı kararında da belirtildiği üzere 5271 sayılı CMK"nın "Tazminat isteyemeyecek kişiler" başlıklı 144/1-e. maddesinde ""Adlî makamlar huzurunda gerçek dışı beyanla suç işlediğini veya suça katıldığını bildirerek gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olanlar"" hükmüne yer verilmiş, madde gerekçesinde "Adli makamlar huzurunda gerçek dışı beyanla suçu işlediğini veya suça katıldığını ifade ederek gözaltı veya tutuklamaya neden olmuş ise tazminat istemeye hak kazanmayacaktır." açıklamasında bulunulmuştur. Buna göre, bir suç isnadıyla hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan kişi adli makamlar huzurunda gerçek dışı beyanla suç işlediğini veya suça katıldığını beyan ederek şahsi kusuru ile gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olmuşsa artık bu kişi tazminat talebinde bulunamayacaktır. Bu kapsamda dava konusu somut olay açısından tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyası celp edilerek davacının (sanığın) tüm aşamalardaki beyanları incelenip Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örnekleri de dosya içine alınarak davacının tazminat talep etme hakkının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi