16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2185 Karar No: 2018/2631 Karar Tarihi: 17.09.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2185 Esas 2018/2631 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bir mahkeme kararı olan bu metin, Silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olduğunu ve yakalanma ile temadi kesileceğini belirtmektedir. Kararda hüküm giyen kişinin dosyası incelendiğinde, hüküm verirken kanuna uygun olarak yargılanıp, iddiaların eksiksiz olarak sunulduğu ve vicdani kanının kesin olduğu anlaşılmaktadır. Hüküm gereği, sanık müdafinin duruşma istemi reddedilmiş ve temyiz talebi reddedilmemiştir. Kararda, TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1., TCK’nın 62,53, 58/9, 63. maddelerine atıfta bulunulmaktadır.
16. Ceza Dairesi 2018/2185 E. , 2018/2631 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1., TCK’nın 62,53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik İstinaf Başvurusunun Esastan Reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık hakkında tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığından, sanık müdafiinin duruşma isteminin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden, Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "03.08.2016" yerine “07.12.2016” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 17.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.