15. Hukuk Dairesi 2020/2131 E. , 2021/2751 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Avukat ... gelmiş, tebligata rağmen başka gelen olmadığı anlaşılmakla onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR -
Davacı vekili, davacı ile davalı taraf arasında 10.05.2016 tarihinde taşınmaz vaadi ve arsa payı kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davacının karşı tarafın yasal temsilcileri olan velilerinden vekaletname aldığını, davacının inşaatın tüm işlerini bitirdiğini, vekaletnameye göre taraflara ait bağımsız bölümlerin kat mülkiyetlerini kurup ilgililerin adlarına tescil işlemini yaparken vekaletten azledildiğini, projede yapılan hata nedeniyle tadilat projesi düzenlenmesi gerektiğini, vekaletten azledildiği için projenin yapılmadığını, davacının kendisine ait daireleri satamamasından dolayı zarara uğradığını, davacı tarafından davalıya işlemlerin tamamlanması veya vekaletname verilmesi gerektiğini, davalı tarafın işlemlerin tamamlanması için gereğini yapmadığı ileri sürerek, taşınmazın fiili durumuna göre tadilat projesi yapılması, kat irtifakı kurulması, iskan ruhsatlarının alınması ve kat mülkiyetine geçiş için gerekli tüm işlemlerin davalı namına yapılması için izin verilmesini ve sözleşme gereğince müvekkiline düşecek taşınmazın hisselerinin iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesini, davanın dürüstlük kurallarına aykırı olarak açıldığını, davacı yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğini, zemin katta müvekkiline düşecek dükkanların sözleşmeye aykırı olarak inşa edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, projeye aykırılıkların bir kısmının tadilat projesi ile giderilmesinin mümkün olduğu, 2 no.lu bağımsız bölüm dükkanda sözleşmeye aykırı olarak yapılmayan asma katın, fiili durumunun (asma katsız) kabul edilmesinin arsa sahibinin bağımsız bölümünün yüzölçümünde ve kullanım kalitesinde eksilme sağlayacağı ve arsa sahibinin aleyhine olacağı, sözleşmedeki haliyle 2 no.lu bağımsız bölüm dükkana muhtelif malzemelerle asma kat imalatının yapılmasının mümkün olmakla birlikte eklenen asma kat, parsel emsal alanını yani toplam yapı alanını artıracağı için tadilat projesi ve tadilat ruhsatı düzenlenmesinin mümkün olmadığı, bu haliyle yapının taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak yapıldığı, sözleşmeye göre edimini yerine getirmeyen davacının binanın mevcut hali ile proje tadilatının yapılması için davacı müteahhide izin ve yetki verilmesinin mümkün olmadığı ve talebin payına düşen arsa payının iptali ve nama ifaya izin istemine ilişkin olduğu, inşaat bedelinin tahsiline ilişkin olmadığı gerekçesiyle, davasının reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından, 2 no.lu bağımsız bölümdeki asma katın sözleşmeye aykırı olarak yapılmadığı, yapılsa bile emsal kriterin sağlanamayacağı, yani toplam yapı alanı artacağından tadilat projesi ile imara uygun hale getirilemeyeceği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan edimini ifa edebilmesi için davalı arsa sahibi tarafından izin ve yetki verilmesi, sözleşme gereği kendisine düşen dairelerin arsa payına düşen hissenin iptali ve adına tescili istemine ilişkindir.
Davacı yüklenicinin inşaatı %98 oranında tamamladığı anlaşılmaktadır. İnşaatın sözleşmeye uygun olmadığı ancak projesine uygun yapıldığı belirlenmiştir. Davacı yükleniciye, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine uygun olmadığı gerekçesiyle projesine uygun inşaatın ifasını tamamlaması için yetki verilmemesi TMK’nın 2. maddesine göre aykırıdır. Öte yandan davalı arsa sahibinin inşaat tamamlandıktan sonra sözleşmeye aykırılık olması halinde tazminat isteme hakkı saklıdır. Bu durumda davacı yükleniciye inşaatın projesine uygun tamamlanması için yetki verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararı doğru olmamış, istinaf mahkemesi kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulması uygun görülmüştür.
2- Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 23.03.2020 tarih ve 2019/2696 esas 2020/622 karar sayılı kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, HMK 373/1 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 3.050,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, 15.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.