Esas No: 1992/305
Karar No: 1993/20
Karar Tarihi: 05.02.1993
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 1992/305 Esas 1993/20 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu mahkeme kararı, teşvik belgesine bağlı olarak kurulan anonim şirketin damga vergisi istisnasından yararlanıp yararlanamayacağı konusunda bir uyuşmazlık yaşanması üzerine verilmiştir. Başvuruyu inceleyen Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu, yapılan düzenlemelere göre yatırımcıların hangi işlemlerinin vergi, resim ve harç istisnası kapsamında sayılacağını genel olarak düzenleyen tebliğleri uygulamaya karar vermiştir. Yatırımcılar, hangi teşvik tedbirlerinden ne kadar faydalanabileceklerinin teşvik belgesinde belirtilen açıklamalar ve sınırlamalar doğrultusunda belirlenmesi gerekmektedir. Davacı anonim şirketin yatırımı turistik tesis yatırımı olduğu için Vergi, Resim ve Harç istisnasından yararlanabileceği sonucuna varılmıştır. Mahkeme kararında kanun maddeleri detaylı bir şekilde yer almamaktadır.
Daire : VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Karar Yılı : 1993
Karar No : 20
Esas Yılı : 1992
Esas No : 305
Karar Tarihi : 05/02/993
İHRACAT TAAHHÜDÜNDE BULUNULAN YATIRIMLARLA İLGİLİ ŞİRKET KURULUŞ İŞLEMLERİNİN VERGİ, RESİM VE HARÇ İSTİSNASINDAN YARARLANACAĞI HK.
Turistik tesis yatırımı yapmak üzere kurulması düşünülen şirkete teşvik belgesi verilmiş ve şirket kurulmuştur.
Kuruluş sözleşmesi nedeniyle Damga Vergisi ödenmediğini sapayan Vergi Dairesi Müdürlüğü, sözkonusu vergiyi gecikme faizi ile birlikte tahakkuk ettirerek tebliğ etmiştir.
Dava açma süresi geçtikten sonra düzeltme yoluna başvuran Kurumun bu istemi ve izleyen şikayet başvurusunun reddi yolunda olup Maliye veGümrük Bakanlığının verdiği yetki uyarınca Defterdarlık tarafından kurulan işlem, dava konusu yapılmıştır.
Davayı inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi K:1991/1853 sayılı Kararıyla; dava konusu işlemin iptali ve Damga Vergisinin iadesine karar vermiştir.
Bu kararın Maliye ve Gümrük Bakanlığınca temyizi üzerine Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu 1992/120 sayılı Kararıyla; yatırımların ve döviz kazandırıcı hizmetlerin özendirilmesi amacıyla 261 sayılı Kanunun 34 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişik 1.maddesinin (a) fıkrasında tanınan yetki uyarınca yürürlüğe konulan Bakanlar Kurulu Kararları ekindeki kararlar ve bu kararlara dayanılarak Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığınca yayımlanan Tebliğlerin, yapılan düzenlemelere göre teşvik belgesi alan yatırımcı kuruluş ve kişilerin, hangi işlemlerinin vergi, resim ve harç istisnası kapsamında sayılacağını genel olarak düzenlediği, bu nedenle yatırımcıların sözü geçen teşviklerin hangilerinden ne ölçüde yararlandırılabileceklerinin kendilerine verilen teşvik belgesinin incelenmesi ve sonucuna göre belirlenmesi gerektiği, dosyaya sunulan teşvik belgesinin incelenmesinden Kurumun, vergi, resim ve harç istisnasından yararlandırılabileceğinin anlaşıldığı ve belgenin bu bölümünde başkaca bir açıklama ve sınırlama yapılmamış olduğundan Kurumun, 261 sayılı Kanunun 1.maddesinin (a) fıkrasında tanınan yetki uyarınca yürürlüğe konulan Bakanlar Kurulu Kararı ile
ilgili Tebliğlerde bu konuda öngörülen tüm istisnalardan yararlanabileceği sonucuna varıldığı, gerekçesiyle temyiz istemini reddetmiştir.
Maliye ve Gümrük Bakanlığı bu kararın düzeltilmesini istemektedir.
Yatırımların ve döviz kazandırıcı hizmetlerin özendirilmesi amacıyla 261 sayılı Kanunun 34 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişik 1. maddesinin (a) fıkrasınd tanınan yetki uyarınca yürürlüğe konulan Bakanlar Kurulu Kararları ve bu Kararlara dayanılarak Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığınca yayımlanan Tebliğler, yapılan düzenlemelere göre teşvik belgesi alan yatırımcı kuruluş ve kişilerin hangi işlemlerinin, vergi, resim ve harç istisnası kapsamında sayılacağını genel olarak düzenlemektedir.
Herhangi bir yatırımın teşvik belgesine bağlanabilmesi için yapılacak yatırımın program kararnamelerinde belirtilen değerlere uygun olması, teşvik edilmeyen üretim ve yatırım konuları içinde yer almaması ve Devlet Planlama Teşkilatı tarafından teşvik belgesine bağlanmasının uygun görülmesi gerekmektedir.
Teşvik belgesi; yatırımın karakteristik değerlerini ihtiva eden, bu değer ve tespit edilen şartlara uygun olarak gerçekleştirilmesi halinde üzerinde yazılı bulunan teşviklerden yararlanılabilen, Kalkınma Planına uygun ve ülke ekonomisi için genel anlamda yararlı olduğu Devlet Planlama Teşkilatınca kabul edilen yatırımlar için yatırımcılara verilen bir belgedir.
Bu nedenlerle, yatırımcıların ilgili yıl Programının Uygulanması Koordinasyonu ve İzlenmesine Dair Kararların ekinde yer alan Yatırmların ve Döviz Kazandırıcı Hizmetlerin Teşviki ve Yönelendirilmesine Ait Esaslarda ve Devlet Planlama Teşkilatınca yayımlanan Tebliğlerde açık-
lanan teşvik tedbirlerinin hangilerinden ne ölçüde yararlandırılabileceklerinin kendilerine verilen teşvik belgesindeki açıklamalar da gözönünde bulundurularak belirlenmesi gerekmektedir.
Yükümlü kurumun teşvik belgesinin incelenmesinden, belgenin, kurulması öngörülen anonim şirketin turistik amaçlı konaklama tesisi yatırımı için verildiği, belgede ihracat taahhüdünde bulunulduğu ve yatırımın yararlanacağı teşvik tedbirleri arasında Vergi, Resim ve Harç istisnasının sayıldığı anlaşılmaktadır.
Bakanlar Kurulunun 1988/12811 sayılı Kararının 28.maddesinde; teşvik belgesine bağlı ve asgari ihracat taahhüdünde bulunulan yatırımlarla ilgili şirket kuruluşu işlemlerinin Vergi, Resim ve Harç istisnası kapsamında olduğu belirtildiği ve Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından yayımlanan 88/3 sayılı tebliğin 33.maddesinde de aynı açıklama yapıldığından, yükümlü kurumun kuruluş işlemleri Vergi, Resim ve Harç İstisnası kapsamına girmektedir.
Bu nedenle ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54.maddesinde, Danıştay tarafından verilen yargısal kararlar hakkında, bu maddede yazılı sebeplerle kararın düzeltilmesinin istenebileceği belirtildiğinden ve dilekçe sahibinin ileri sürdüğü sebeplerin bunlardan hiçbirine uymadığı anlaşıldığından, yerinde olmayan istemin reddine karar verildi.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 118.maddesinde, "vergilendirme hataları" açıklanmış, 2.bendinde de, "Mükellefiyette hata; Açık olarak vergiye tabi olmayan veya vergiden muaf bulunan kimselerden vergi istenmesidir veya alınmasıdır." biçiminde tanımlanmıştır.
Vergi hukukunda, düzeltme ve şikayet yolu, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 117 ve 118.maddelerinde sayılan hallerle sınırlandırılmış olup; uyuşmazlığın hukuksal bir sorun olarak ortaya çıkması ve yorumu gerektirmesi durumunda, bu yolun uygulanması olanağı bulunmamaktadır. Aksi halde, dava açma süresini geçiren mükelleflerin, uyuşmazlığın düzeltme
ve şikayet yoluyla çözümlenmesini istemeleri hakkı doğar ki, böylesine bir düşünce Yasa Koyucunun amacı ile bağdaşmaz.
Olayda, "mükellefiyette hata" halinin herhangi bir hukuksal yoruma gidilmeksizin açık olarak saptanması gerekir.
Oysa; davacı şirketin, kuruluşu nedeniyle damga vergisi istisnasından yararlanıp yararlanamayacağından doğan uyuşmazlık; hukuksal bir sorun niteliğinde olup; ilgili yasa ve tebliğ hükümlerinin hukuksal yorumu ve tartışmasının yapılmasından ve dosyada mevcut belgelerin değerlendi rilmesinden sonra karara varılabilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, uyuşmazlığın esasına girilmeden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle karar verilmesi yerinde görülmediğinden, karar düzeltme isteminin kabulüyle düzeltilmesi istenen kararın kaldırılması ve temyiz konusu kararının bu yönden bozulması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.