16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2152 Karar No: 2018/2628 Karar Tarihi: 17.09.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2152 Esas 2018/2628 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan TCK'nın 314/2, 3713 sayılı kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunu esastan reddetti. Temyiz edenin aleyhine temyiz yetkisi olmadığından temyiz reddedildi ve sanık/müdafiinin temyiz talebi reddedilmedi. Kararda, yargılama sürecinde usuli işlemlerin kanuna uygun şekilde yapıldığı, tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği ve vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı belirtildi. Kanun maddelerine göre, temyiz davası esastan reddedildi ve hüküm onandı. Kanun maddeleri ayrıntılı olarak belirtilmemiş.
16. Ceza Dairesi 2018/2152 E. , 2018/2628 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyizin sebebine göre dosya incelendi gereği düşünüldü; Sanık hakkında ilk derece mahkemesince verilen hüküm aleyhine temyiz bulunmamasına nazaran, aleyhe temyiz yetkisi bulunmayan istinaf savcısının temyizinin reddine karar verilerek sanık ve müdafiinin temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Adli emanetin 2017/1261, 2017/890 ve 2018/1441 sırasında kayıtlı eşyalar hakkında zaman aşımı süresi içinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 17.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.