Esas No: 2013/9160
Karar No: 2017/6015
Karar Tarihi: 26.10.2017
Danıştay Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2013/9160 Esas 2017/6015 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/9160
Karar No : 2017/6015
Temyiz Eden (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalı) : …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E: …; K: … sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi ...'nın Düşüncesi:Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi'nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacı şirket adına kayıtlı aracın trafik tescil kaydının terkin edilmesi yönündeki başvurunun reddine dair 29.12.2011 tarih ve 4721 sayılı Reyhanlı İlçe Emniyet Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi'nce; Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin 41. maddesi uyarınca araç tescil belgesi, motorlu araç trafik belgesi ve tescil plakaları olmaksızın bir aracın tescil kaydının terkini mümkün bulunmadığından, davacının ilgili belgeleri eklemeksizin yaptığı terkin başvurusunun reddine dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından mahkeme kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun "Tescil Belgesi Alma Zorunluluğu" başlıklı 19. maddesinde; "Araç sahipleri araçlarını yönetmelikte belirtilen esaslara göre yetkili kuruluşa tescil ettirmek ve tescil belgesi almak zorundadırlar." hükmüne, "Araçların Satış, Devir ve Tescili İle Bu İşlemlerle İlgili Yetki ve Sorumluluk" başlıklı 20. maddesinde ise "Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, aracın motorlu taşıtlar vergisi borcu bulunmadığına dair belgenin ibrazı halinde araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi esas alınarak noterlerce yapılır. Bu satış, noterlerce tescil belgesine tarih konularak ve tasdik edilmek suretiyle işlenir. Ayrıca, tescil edilmiş araçların satış ve devir işlemleri noterler tarafından siciline işlenmek üzere işlemin tamamlanmasını müteakip en geç onbeş iş günü içinde ilgili tescil kuruluşu ile vergi dairesi müdürlüğüne bildirilir." hükmüne yer verilmiştir.
Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin "Satış ve Devirler" başlıklı 36. maddesinin 3. ve devamındaki fıkralarında;
"Noterlerce yapılacak satış veya devir işlemi sırasında, araca ait tescil belgesi veya tescile ilişkin geçici belge üzerindeki bilgiler ile aracın bilgisayar kayıtlarındaki bilgileri arasında farklılık olduğunun anlaşılması durumunda, bilgisayar kayıtları esas alınır. Emniyet Genel Müdürlüğünce belirlenecek araç bilgilerinde eksiklik veya yanlışlık olduğunun anlaşılması halinde, trafik tescil kuruluşlarınca düzeltme yapıldıktan sonra satış veya devir işlemi yapılır.
Satış veya devir işlemi, siciline işlenmek üzere elektronik sistemle ilgili trafik tescil kuruluşu ile vergi dairesine bildirilir. Elektronik sistemle bildirimin mümkün olmaması halinde ise üç iş günü içerisinde yazılı bildirimde bulunulur. Bu bildirimle birlikte alıcı adına trafik tescil işlemi gerçekleşmiş sayılır.
Yapılan satış veya devir işlemi üzerine ilgili noter tarafından, yeni malik adına bir ay süreyle geçerli (Ek:44) deki tescile ilişkin geçici belge iki suret olarak düzenlenir. Bu belgeler noterce onaylanarak bir sureti araç sahibine verilir, bir sureti ise satış sözleşmesi ve satışta kullanılan araç tescil belgesi veya tescile ilişkin geçici belge ile birlikte noterde muhafaza edilir." hükmü yer almıştır.
Aynı Yönetmeliğin "Satış ve Devirlerde Araçların Tescili" başlıklı, 37. maddesinin 3. bendinde "Tescil için gerekli olan harç pulu müracaat formunun tescil kuruluşunda kalacak olan nüshasına yapıştırılır veya belirlenen harç miktarının ödendiğini gösteren makbuz tescili yapan kuruluşça tescil dosyasında muhafaza edilir, araç tescil defterinin ilgili bölümüne sahip değişikliği işlenerek, yeni sahibi adına tescili yapılır." hükmü, 4. bendinde ise "Müracaat sırasında noterlerce verilmiş satış veya devir senedi ibraz edilir." hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirket tarafından tescilden önce …, tescilden sonra da … plaka numaralı aracın 2007 yılında satın alınarak devrinin ve trafik kaydının davacı şirket adına gerçekleştirildiği, davacının beyanına göre ise aracın aslında başka bir şahıs tarafından alınmış olduğu, aralarındaki anlaşmaya göre aracın alımı için banka kredisinin davacı tarafından çekileceği, mezkur şahsın borçlarını taksitler halinde davacıya ödeyeceği, taksitler bitince de davacı tarafından aracın devrinin belirtilen şahıs üzerine yapılacağı, yine davacının beyanına göre adı geçenin anlaşmaya uymayıp taksitleri ödememesi üzerine, davacının şahıs hakkında suç duyurusunda bulunduğu, konu hakkında verilen … Ceza Mahkemesinin ve … Ceza Mahkemesinin kararları ile mezkur şahsın aracın satışını sahte belgelerle gerçekleştirdiğinden sahte belge düzenleme ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından dolayı mahkum edildiği, bu kararlar üzerine davacı tarafından davalı idareye başvurularak anılan mahkeme kararları ile gerçekte böyle bir aracın bulunmadığının ortaya konulmuş olduğu ileri sürülerek, aracın trafik tescil kaydının terkin edilmesinin talep edildiği, bu talebin idarece reddi üzerine de bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Olayda … Asliye Ceza Mahkemesi'nin E: …, K: … ve … Ağır Ceza Mahkemesi'nin E: …, K: … sayılı kararları incelendiğinde; …’ın davacıya evrak üzerinden satışını yaptığı … plakalı söz konusu aracın tesciline esas oluşturan faturanın sahte olduğu ve bu sahte faturaya dayanarak gerçekte olmayan bir aracın davacı adına tescilinin gerçekleştirildiğinin Mahkemece tespit edildiği anlaşılmıştır.
Öte yandan, olayda gerçekte olmayan bir aracın tescil edildiği anlaşıldığından, davada Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin "Araçların Hurdaya Çıkarılması" başlıklı 39. maddesinin veya "Araçların Trafikten Çekilmesi ve Trafikten Çekilen Araçların Yeniden Trafiğe Çıkarılmaları" başlıklı 41. maddesinin uygulanmasına olanak yoktur.
Bu durumda, davacının söz konusu aracın trafik sicilinden terkin edilmesine dair yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka uygunluk, davanın reddine dair verilen mahkeme kararında da hukuki isabet bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, … Mahkemesi'nin … tarih ve E: …; K: … sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.