Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/21021 Esas 2018/2315 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/21021
Karar No: 2018/2315
Karar Tarihi: 02.04.2018

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/21021 Esas 2018/2315 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, köyün kadim yolu olduğunu iddia ettiği, davalının taşınmazına bağlı olan bir bölümün parselden ayrılarak yol olarak haritasında gösterilmesini, müdahalesinin men'ini ve davalı tarafından yola yapılan beton merdivenin kal'ini talep etmiştir. Mahkeme, davanın aktif ehliyet yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, davacının köy halkından olduğu için dava açmakta hukuki yararının bulunduğunu belirterek, mahkemenin hüküm tesisi isabetsiz olduğuna karar vermiştir. Kararda, 3402 sayılı Kanunun 16. maddesi de yer almaktadır. Buna göre, kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerler ve orta mallar haritasında gösterilmekle yetinilir. Yol kullanımının sınırlandırılması nedeniyle dava açmakta hukuki yararın bulunduğu tartışmasızdır. Karar, temyiz itirazları nedeniyle BOZULMUŞTUR.
16. Hukuk Dairesi         2015/21021 E.  ,  2018/2315 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    ... sonucunda ... Köyü çalışma alanında bulunan 196 ada 9 parsel sayılı 514,31 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., dava konusu 196 ada 9 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün köyün kadim yolu olduğu iddiasına dayanarak, söz konusu bölümün parselden ifrazı ile yol olarak haritasında gösterilmesi, davacının yola olan müdahalesinin men’i ve davalı tarafından yola yapılan beton merdivenin kal’ine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın aktif ehliyet yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu 196 ada 9 parsel sayılı taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına "kargir ev ve arsası" vasfı ile tespit ve tescil edilmiştir. Taşınmazın bulunduğu Demirbel Köyü halkından olan davacı ...; davalı adına kayıtlı bulunan taşınmazın sınırında bulunan yolun, ... öncesinde daha geniş olduğunu, öncesinde yoldan büyük kamyonlar ve sap arabaları geçebilirken davalı tarafından yolun büyük bir kısmının adına kayıtlı bulunan taşınmazına katılmış olması sebebiyle yolun daraldığını iddia ederek, dava konusu taşınmazın eskiden de yol olan bölümünün parselden ifrazı ile yol olarak haritasında gösterilmesini, davalının söz konusu yere müdahalesinin men’ini ve yine davalı tarafından yola taşkın olarak yapılan beton merdivenin kal’ini talep ederek dava açmıştır. Davalı ... cevap dilekçesinde; adına kayıtlı bulunan dava konusu taşınmazını mevcut sınırları itibariyle 50 yılı aşkın zamandan beri kullandığını, köyün ortak kullanımına tahsis edilen yerler için köy halkından olan davacının dava açma ehliyeti bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece, bu tür davaların köy tüzel kişiliğini temsilen köy muhtarı tarafından açılması gerektiği, davacının dava açmakta aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 3402 sayılı ... Kanunu"nun 16. maddesinde "kamunun ortak kullanımına veya kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerlerle, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlerden; yol, meydan, köprü gibi orta malları haritasında gösterilmekle yetinilir" hükmü yer almakta olup, davacı da dava konusu taşınmazın bulunduğu köy halkındandır. Köy yolundan yararlanmakta olan kişi veya kişilerin, bu yerin özel mülkiyet kapsamına alınması nedeniyle kullanım hakkı kısıtlanacağından, dava açmakta hukuki yararları ve bu nedenle de dava ehliyetlerinin bulunduğu tartışmasızdır. Hal böyle olunca; dava konusu taşınmaz açısından işin esasına girilerek taşınmazın bir bölümünün kadim yol olup olmadığı araştırılmak suretiyle toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 02.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.