4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/15869 Karar No: 2016/5093 Karar Tarihi: 14.04.2016
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/15869 Esas 2016/5093 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/15869 E. , 2016/5093 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat .. tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 11/11/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılardan ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıların iftira suçundan yargılandıklarını ve ceza mahkemesince eylemlerinin sabit görülerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini, anılan davaya konu dosyada davalılardan ..."nin kollukta vermiş olduğu ifadesinde kendisi tarafından rahatsız edildiğini, kocasının yurt dışında olmasından faydalanılarak arkadaş olmaya zorlandığını, bu nedenle tehdit edildiğini ileri sürdüğünü, daha sonra ise bu beyanları kocasının zoruyla verdiğini kabul ettiğini, kendisine yapılan bu haksız ithamlar nedeniyle kişilik haklarının zarar gördüğünü belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalıların iftira suçunu işledikleri ceza dosyası ile sabit olduğu ve davacının kişilik haklarının davalıların eylemi nedeniyle zarar gördüğü gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu olayda; olay tarihi, olayın gelişim şekli ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde hükmedilen tazminat miktarı fazladır. Daha ılımlı düzeyde tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.