Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için  Tetkik Hakimi  tarafından  düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlu hakkında Konya 2. Aile Mahkemesi"nin 23.02.2010 tarih ve 2009/278 esas, 2010/149 karar sayılı ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibi yapılmış ve örnek 4-5 icra emri 09.08.2011 tarihinde borçluya tebliğ edilmiştir. 17.10.2011 tarihinde icra mahkemesine başvuran borçlu vekili, asıl alacağın ödenmiş olması nedeniyle takibe konu edilemeyeceğini ve asıl alacağa faiz talebinde bulunamayacağını, ayrıca mahkeme ilamına aykırı olarak maddi ve manevi tazminat alacaklarına faiz yürütüldüğünü belirterek bu kısımların iptalini talep etmiştir.
Borçlu vekilinin dilekçesine ekli ödeme dekontlarının incelenmesinde, icra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin olduğu görülmektedir. İİK.nun 33/1.maddesi uyarınca icra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazı 7 günlük süreye tabidir. İcra mahkemesince bu yöne ilişkin şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi doğru ise de faize yönelik itirazları ilama aykırılık nedenine dayalı olduğundan süreye tabi değildir(HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı kararı)
O halde mahkemece borçlu vekilinin  faize yönelik itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre karar  verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.