Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7537
Karar No: 2020/9002
Karar Tarihi: 02.11.2020

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/7537 Esas 2020/9002 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2020/7537 E.  ,  2020/9002 K.

    "İçtihat Metni"




    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Kıymetli evrak iptali istemine ilişkin olarak açılan davada ... 13. Asliye Ticaret Mahkemesi ve ... 4. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    ... 13. Asliye Ticaret Mahkemesi dava konusu bonoların incelenmesinde, davacının lehdar ciranta, davalının da son ciranta olarak bonoda şeklen yer aldıkları, ciro silsilesinde herhangi bir kopukluk bulunmadığı, ilk ciranta davacı ile son ciranta davalı arasında başkaca cirantaların da bulunduğu, bonoların halihazırda icra takibine konu edilmediği, icra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında yetkili mahkeme HMK 6 vd. maddeleri uyarınca genel yetkili mahkeme hükümlerine göre belirleceği, huzurdaki davanın, öncelikle TTK 758. Maddesi uyarınca iptali istenen bonoları ele geçirenin bilinmesi nedeniyle bonoların iadesi talebine ilişkin olup, bu talebin kabul görmemesi halinde ise bonolar nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit talebine ilişkin olduğu, davalı yana dava dilekçesi 20/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı vekilince süresi içerisinde 03/04/2019 tarihinde usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunduğu ve yetkili mahkemenin ... Mahkemeleri olduğunu beyan ettiği anlaşıldığından, davacının bonoların rızası hilafına elinden çıktığı ve bonolardaki kaşe ve imzasının sahte olduğu şeklindeki beyanlarının
    yanında, bonolarda davacı ile davalı arasında başkaca cirantaların da bulunduğu hususu gözetilerek, mahkememizce bonolardaki ... Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair kaydın dava konusu talepler açısından mahkememizi yetkili hale getirmeyeceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
    ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, dava konusu bonoların gerçek kişi tacir sıfatı ile tanzim edildiği ve de davalının gerçek kişi tacir olduğu, dava konusu bonolarda ... Mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilmiş, davalının bonolardaki yetki düzenlemesini gördüğü ve de kabul etmiş sayılacağı bu hali yetki sözleşmesinin geçerli olacağı gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı vermiştir.
    6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile yürürlükten kaldırılan 1086 Sayılı HUMK"nın 22. maddesinde; tarafların yetki sözleşmesi yapmak suretiyle yetkili olmayan bir mahkemenin yetkisini kabul edebilecekleri, buna göre tüzel kişilerin yanında gerçek kişilerin de yetki sözleşmesi yapabilecekleri düzenlenmiş bulunmakta idi.
    6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde ise; "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, dava, sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır" düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile getirilen yeniliklerden bir tanesi de yetki sözleşmelerine ilişkin olup yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir.
    Yetki sözleşmesine ilişkin olarak yapılan bu düzenlemede, tacirler veya kamu tüzel kişileri ile diğer kişiler, yetki sözleşmesi yapmak açısından birbirinden ayırt edilmiştir. Tacirler veya kamu tüzel kişileri, kendi aralarındaki hukuki ilişkilerde hukuken eşit konumda sayılabilirler. Buna karşılık, tacirler veya kamu tüzel kişileri, gerçek kişiye göre, daha güçlü konumda bulunmaktadır. Daha zayıf konumda olan kişilerin daha güçlü olan tacir veya kamu tüzel kişilerine karşı korunma ihtiyacının ortaya çıkması nedeniyle kanun koyucu böyle bir düzenlemeye gitmiştir. Ayrıca belirtmek gerekir ki, yeni düzenlemeye bakıldığında, tacirler veya kamu tüzel kişileri dışındaki diğer kişilerin, kendi aralarında yetki sözleşmesi yapmaları da kabul edilmemiştir.
    Söz konusu düzenleme ile ilgili olarak belirtilmesi gereken bir başka husus da, yetki sözleşmesi yapılmasında, tarafların tacir veya kamu tüzel kişisi olmasının aranmasıdır. Diğer bir anlatımla, maddedeki tacirden anlatılmak istenen, işin ticari nitelikte olması değil, tarafların kanunlarda tacir olarak tanımlanan kişiler olmasıdır. Sözleşmenin konusunun ticari iş olması gerçek kişilere yetki sözleşmesi yapma imkanı vermemektedir.
    Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; dava konusu bonoların gerçek kişi tacir sıfatı ile tanzim edildiği ve de davalının gerçek kişi tacir olduğu, dava konusu bonolarda ... Mahkemelerinin yetkili olduğu belirtildiğinden ve yapılan yetki sözleşmesi hukuken geçerli olacağından uyuşmazlığın ... 13. Asliye Ticaret Mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 02/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi