Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1922
Karar No: 2020/385
Karar Tarihi: 15.01.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/1922 Esas 2020/385 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/1922 E.  ,  2020/385 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 08.10.2018 tarih ve 2018/117-2018/456 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, ...Finansal Kiralama A.Ş"ye ait olan 2011 model delgi makinesinin İstanbul"dan 22/04/2011 tarihinde ... çekici ve ... dorse plakalı ... sevk ve idaresindeki araca yüklendiğini, 24/04/2011 tarihinde Gölbaşı/Adıyaman adresine geldiğinde hortum makarası arasındaki kolun kaynak yerinden kırıldığının tespit edildiğini, 16/05/2011 tarihli ekspertiz raporunda hasarın makinenin nakliyesi sırasında yaşanan çarpma hadisesi neticesinde gerçekleşmiş olduğu kanaatine varıldığını, zararın KDV hariç 5.005,01 EURO olduğunun tespit edildiğini, meydana gelen hasar sonucunda sigortalı ...Yer Bilimleri İnş. ve Tic. Ltd. Şti."nin banka hesabına, tazminatın TL karşılığı olan 11.343,86 TL davacı tarafından 27/05/2011 tarihinde havale yolu ile aktarıldığını, sigortalının zararlarının karşılanması sonrasında zarar sorumlusu davalı aleyhine icra işlemlerine başlanıldığını, gönderilen ödeme emrine karşı davalı tarafından itirazda bulunularak takibin durdurulduğunu ileri sürerek borçlunun itirazının iptali ile %20"den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davaya konu hasarın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun olmadığını, söz konusu makineyi aracına kendisinin yerleştirmediğini, yükün taşınması sırasında da hiçbir trafik kuralını ihlal etmediğini, hasarın meydana gelme nedeninin makinenin araca hatalı yüklenmesinden kaynaklandığını, hasar bedeli olarak talep edilen miktarın yüksek olduğunu, ticari faiz talep edilmesinin de mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafça ekspertiz raporu dışında davalının asli kusurlu olduğunu gösteren herhangi bir delil ibraz edilemediği, alınan raporda davalın tali kusurlu olduğunun belirtildiği, ancak bu tespitin varsayıma dayandığı gibi yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre, 6762 sayılı TTK"nın 788/3, 6102 sayılı TTK"nın 889. maddesi gereğince taşıyıcının ağır kusurlu sayılabilmesi, kasta yaklaşan bir kusur halini ifade etmekte olup somut olay bakımından davalı taşıyıcının bu nitelikte bir kusurunun varlığının ispat edilemeyişi karşısında davalının sorumluluğuna gidilmesinin mümkün olmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, taşıma nedeniyle oluşan hasar bedelinin rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece evvelce verilen karar, Dairemizin 15/11/2017 tarih 2016/8657 E. 2017/6223 K. sayılı ile ilamı ile; taşıma tarihi itibariyle uygulanacak olan mülga 6762 sayılı TTK’nın 781. maddesi uyarınca, taşyıcının eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen müddet içinde uğradığı ziya veya hasardan mesul olduğu, taşıyıcının sorumluluktan kurtulabilmesi için hasarın aynı maddenin 2. fıkrasında tadadi olarak gösterilen durumlardan birinde meydana geldiğinin ispat edilmesinin gerektiği, mahkemece taşıma uzmanı ve taşınan makine konusunda uzman bir makine mühendisinin de bulunduğu bilirkişi heyetinden, tarafların iddia ve savunmalarının TTK’nın 781 vd. maddeleri uyarınca değerlendirilerek hasara ve tarafların kusur durumlarına ilişkin rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına bozmadan sonra alınan bilirkişi raporunda yükleyen ve taşıyanın müşterek kusurlu olduğunun belitilmesine rağmen, davalı taşıyanın hasarın meydana gelmesinde 6762 sayılı TTK"nın 788/3, (6102 sayılı TTK"nın 889.) maddesi gereğince taşıyıcının ağır kusurlu olduğunun ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, uyulan Dairemiz bozma ilamında belirtildiği, üzere taşıma tarihi itibariyle uygulanacak olan mülga 6762 sayılı TTK’nın 781. maddesi uyarınca, taşıyıcı eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen müddet içinde uğradığı hasardan kusur oranıyla orantılı olarak sorumludur. Taşıyıcının bu sorumluluktan kurtulabilmesi için hasarın, aynı maddenin 2. fıkrasında sınırlı olarak sayılan durumlardan birinden meydana geldiğini ispat etmesi gerekmektedir. Anılan Kanun hükmü uyarınca, ispat yükü davalı tarafta olup, davalı tarafça, hasarın meydana gelmesinde kendi kusurundan kaynaklanmayan bir sebepten, eşyada zaten mevcut noksan ve ayıplardan, yahut eşyanın mahiyetinden veya ambalajın fena yapılmasından, gönderen ve gönderilenin fiilinden yahut verdikleri emir ve talimatın tatbikinden ileri geldiğinin ispatlaması gerekmektedir. Bu durumda mahkemece bozma ilamında belirtildiği şekilde oluşturulan bilirkişi heyetinden, tarafların iddia ve savunmalarının TTK’nın 781 vd. maddeleri uyarınca değerlendirilerek hasara ve tarafların zararın oluşumuna etkili olan kusur durumlarına ilişkin rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yalnızca makine mühendisinden alınan rapor uyarınca ve 6762 sayılı TTK"nın 788/3, 6102 sayılı TTK"nın 889. maddeleri uyarınca değerlendirme yapılarak, eksik ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 15/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi