23. Hukuk Dairesi 2015/1887 E. , 2015/4527 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki iskân ve kat mülkiyetinin alınması talebi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili sitenin kat malikleri ile davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme ile bağımsız bölümlerin iskânı alınmış ve kat mülkiyetine geçilmiş şekilde bina yapılmasının kararlaştırıldığını, bu davanın ise tüm daire sahipleri adına açıldığını ileri sürerek, davalının bağımsız bölümlere ilişkin iskanı alarak kat mülkiyetini tesis etmesine, mümkün olmaması halinde iskân ve kat mülkiyetine geçilmesi için gerekli masrafın tespiti ile davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına göre; davanın yükleniciden bağımsız bölüm satın alanlarca açıldığı ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun"un 3/l maddesi kapsamında kaldığı gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilerek, kararın kesinleşmesi halinde dosyanın ...Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava; davalı ile davacı kat maliklerinin bir kısmı arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak açılmıştır.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı kanunun 3. maddesi (L) bendinde "gerçek veya tüzel kişilerle tüketiciler arasında kurulan eser sözleşmelerini tüketici işlemi kapsamına almıştır. Kanunun 73/1. maddesi ise tüketici işlemlerinden doğan davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirlenmiştir.
6502 sayılı Kanun"un 3. maddesi gerekçesinde eser sözleşmelerinin kanun kapsamına alınmasına herhangi bir açıklama getirilmemiştir. Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK"nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin tüketici kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir.
Bu durumda eldeki davada uyuşmazlık 6502 sayılı kanuna göre Tüketici Mahkemelerinde değil genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.