11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/8427 Karar No: 2018/7297 Karar Tarihi: 26.09.2018
Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/8427 Esas 2018/7297 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen özel belgede sahtecilik suçuyla açılan davada sanığın, suça konu sözleşmeyi kendisinin değil abisinin imzaladığını söylediği belirtilmiştir. Ancak sözleşmedeki imza ve yazıların aidiyeti yönünden inceleme yapılmadığı için gerçeğin belirlenmesi için imza örnekleri temin edilerek, katılan adına atılan imzaların tespiti için uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, suça konu sahte abone sözleşmesinin akıbeti hakkında herhangi bir karar verilmemesi de eksiklik olarak belirtilmiştir. Karar, 6518 sayılı Kanunun 63. maddesi, 56. maddesi (4. fıkra ve 5. fıkra) ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi açısından ele alınmıştır.
11. Ceza Dairesi 2016/8427 E. , 2018/7297 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat
1- Katılan adına rızası dışında çıkarılan telefon hattının Silopi ilçesinde bulunan Birleşenler İnş. Elekt….Ltd. Şti. adına faaliyet gösteren ‘’Birlik İletişim’’ isimli iş yerinde çalışan ... tarafından imzalanarak düzenlediği iddiasıyla özel belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında; sanığın sorgusunda, “Üniversiteyi kazanmadan önce abimin yanında çalışıyordum… Bana gösterdiğiniz suça konu sözleşmeyi abim Erdem imzalamış. İmza abim Erdem"e aittir.” demesi; soruşturma ifadesinde ise, “ ...... numaralı abonelik sözleşmesi altındaki imza bana aittir. Bu hattı ne zaman verdiğimi hatırlamıyorum. Fakat ben kesinlikle başkası adına özel belgede sahtecilik yapmadım. Her zaman şahsı görerek onun talebi üzerine belge düzenlerim. Belgenin altına ilgili kişinin imzasını atmasını sağlarım. Müşteki adına hiçbir belgeye imza atmadım.” demesi; sanığın kardeşi İmran Birlik’ in soruşturma sırasında sözleşmeyi sanığın düzenlediğini açıkça beyan ettiği ancak kovuşturmada tanık olarak dinlenen diğer kardeşi Erdem Birlik’ in ise, sözleşmeyi kendisinin düzenlediğini söylemesi; suça konu sözleşme üzerinde gerek katılan adına atılan imzanın gerekse sözleşmeyi düzenleyenin imza ve yazılarının aidiyeti yönünden inceleme yapılmaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından; a)Suça konu sözleşmedeki katılan adına atılı olan imzaların katılana ait olup olmadığının tespiti için, imza örnekleri temin edilerek imzaların katılana ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması, b)İmzanın katılana ait olmadığının tespiti halinde; sözleşmenin sanık ile iş yerinde birlikte çalıştığı kardeşleri ve diğer çalışanlar tarafından düzenlenip düzenlenmediğinin ve katılan imzasının kime ait olduğunun tespiti için yazı ve imza örneklerinin temini ile uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması, eylemden doğan menfaatin işyeri sahibine ait olduğu da gözetilerek suçun sübutu halinde; hükümden önce 19.02.2014 tarih 28918 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek ve değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme gereğince sanığa ön ödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde beraat hükmü kurulması, 2-Suça konu sahte abone sözleşmesinin akıbeti hakkında herhangi bir karar verilmemesi, Yasaya aykırı, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.