3. Ceza Dairesi Esas No: 2016/7800 Karar No: 2017/1292 Karar Tarihi: 14.02.2017
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/7800 Esas 2017/1292 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararının kesinleşmesini takiben, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediği ihbarı yapılmıştır. Ancak, ikinci suç tarihinin kesin olarak tespit edilemediği anlaşılmıştır. Bu nedenle, yeterli araştırma yapılmadan hüküm verilmesi durumunda kanunun ilgili maddesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra sanık hakkında karar verilmesi doğru değildir. Ayrıca, sanığın hakkında verilen kararın gerekçesinde iddia, savunma, sanığın lehine ve aleyhine olan tüm kanıtlar, sabit kabul edilen olaylar ve suçun yasal ögelerinin nasıl oluştuğu açıklanıp tartışılması gerektiği düşünülmelidir. Son olarak, TCK'nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır. Kanun maddeleri ise; 5271 sayılı CMK'nin 231/11, Anayasa'nın 141, 5271 sayılı CMK'nin 34 ve 230, TCK'nin 53.
3. Ceza Dairesi 2016/7800 E. , 2017/1292 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle sanığın mahkumiyetine dair
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 12/03/2013 tarihinde kesinleştiği ve 5 yıllık denetim süresinin bu tarihten sonrasını kapsadığı gözetildiğinde, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediğini ihbar eden ilamına ait suç tarihinin ay ve gün belirtilmeksizin genel bir ifadeyle kararda "2013" olarak gösterildiği, kararın içeriğinde de suç tarihinin denetime olanak verecek şekilde belirtilmediği, bu haliyle ikinci suç tarihinin kesin olarak tespit edilemediği anlaşıldığından, 5271 sayılı CMK"nin 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, sanığın ihbar eden hükümdeki ikinci suçu işleyip işlemediği hususunda yeterli araştırma yapılmaksızın, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilmesi, 2) Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verildiği, denetim süresi içerisinde işledikleri yeni suç nedeniyle dosya ele alınıp yargılamaya devam olunarak yeni bir hüküm kurulduğu, infaza verilecek, taraflara tebliğ edilecek ve Yargıtay denetimine tabi olacak olan hükmün, açıklanan ve yeni bir hüküm olduğu hususları dikkate alınarak hükmün gerekçesinde iddia, savunma, sanığın lehine ve aleyhine olan tüm kanıtlar, sabit kabul edilen olaylar ve suçun yasal ögelerinin nasıl oluştuğu açıklanıp tartışılması ve dayanaklarının gösterilmesi gerektiği düşünülmeden gerekçeden yoksun biçimde hüküm kurularak Anayasanın 141 ve 5271 sayılı CMK"nin 34 ve 230. maddelerine aykırı davranılması, 3) Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararı ile TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle TCK"nin 53. maddesinde belirtilen hak yoksunlukları yönünden, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeple, 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 14/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.