11. Hukuk Dairesi 2015/13403 E. , 2017/1538 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... ... 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... ... 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 07/07/2015 tarih ve 2015/44-2015/145 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ... isimli firmanın sahibi olduğunu, bu işletmesinin mağaza dizaynı ile tasarım tescil belgesi aldığını, davalı ... ile müvekkili arasında ... Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile müvekkilinin tescilli dizaynının davalı işyerine kurulduğunu, ancak davalının baştan itibaren kötüniyetli davranarak müvekkilinin yaptığı yatırım ve çalışmalardan faydalanmayı amaçladığını, sözleşmeyi süresinden evvel feshettiğini, buna rağmen müvekkilinin tasarımını kullanmaya devam ettiğini, sözleşmedeki bir kısım edimlerini de yerine getirmediğini, kuru temizleme faaliyetine son vererek taşınmazı boşaltmadığını, birikmiş hasılat borcunu ödemediğini, davalı ..."nün diğer davalı şirketi kurarak bu şirket adı altında faaliyet göstermesi nedeniyle şirkete de husumet yöneltildiğini ileri sürerek, davalıların müvekkiline verdikleri müspet zararın tazminine, şimdilik 15.000 TL"nin faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, sözleşmenin tarafı olmayan müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, sözleşmede öngörülen edimlerin yerine getirildiğini, tarafların anlaşarak sözleşmeyi sonlandırdıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; alınan tespit raporunda davalının eylemlerinin tespit edildiği ve davacının tasarıma tecavüzün vaki olduğu, her ne kadar davalı tarafın yargılama esnasında davacıya ait tescilli tasarıma tecavüzün giderildiği tespit edilmişse de dava tarihi itibariyle değerlendirme yapılması gerektiği, bu haliyle davacının dava açmakta hukuki yararı olduğu, davacının zararının 554 KHK 52/c bendine göre hesaplanmasını talep ettiği, her ne kadar 34.308,83 TL davalılarca davacıya ödenmesi gereken tutar olarak beyan edilmişse de davacı vekilinin 07.07.2014 tarihli temyiz dilekçesinde yerel Mahkemece taraf lehine verilen tazminat hükmüne itirazları olmadığı beyan edildiğinden davalı yararına tazminat miktarı yönünden usuli kazanılmış hak teşkil ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacıya ait endüstriyel tasarıma davalının tecavüzün tespit ve men"ine, 15.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 768,49 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 15.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.