MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;

Gereği görüşülüp düşünüldü;
1) Sanığın üzerine atılı suç nedeniyle tatbikine karar verilen 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/1-c-son maddelerinin gerektirdiği ceza miktarının alt sınırının beş yıl hapis cezası olduğu gözetilmeden, sanığın istinabe yoluyla sorguya çekilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 196/2. maddesine aykırı davranılması,
2) Müştekide meydana gelen yaralanmanın yüzde sabit iz niteliği taşıyıp taşımadığının olayın üzerinden en az 6 aylık süre geçtikten sonra yapılan muayene sonrası, müştekinin geçici raporunda yer alan bulgulardan hangisinin iyileşme süreci tamamlandıktan sonra müştekinin yüz olarak kabul edilen bölgesinde ne şekilde kalıcı iz bıraktığı hususu açık ve anlaşılır şekilde belirtilmek suretiyle, düzenlenecek Adli Tıp raporu ile belirlenmesi gerektiği halde bu süre beklenmeden düzenlenen rapor ile yetinilmesi,
3) Müşteki ... olayın hemen akabinde alınan ifadesinde kendisine.... ve ..."nin bıçak ve sopayla saldırdığını beyan etmiş sanık ... hakkında bir eylemden bahsetmemiş, tanıklar ... ile ... da yine olayın hemen akabinde alınan ifadelerinde saldırıda bulunan kişiler olarak iki şoförün,... ve ..."nin saldırdığını beyan etmelerine rağmen, kovuşturma aşamasında alınan ifadelerinde sanık ..."nın da saldırdığını söylemeleri karşısında müşteki ve tanık beyanlarında yer alan bu çelişkinin giderilmesine çalışılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.