20. Ceza Dairesi 2015/15483 E. , 2016/142 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Sanık müdafıinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin süresinden sonra olması nedeniyle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1, 1412 sayılı CMK"nın 318. ve 5271 sayılı CMK’nın 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek, duruşmasız inceleme yapılmıştır.
05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun"un 100. maddesiyle CMK"nın 324/4. maddesinde eklenen “Devlete ait yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.” şeklindeki cümle ile yargılama giderlerinin tahsili bakımından 6183 sayılı Kanun"un 106. maddesine atıfta bulunulduğu, anılan maddede “Yapılacak takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir. Bakanlar Kurulu, bu tutarları topluca veya ayrı ayrı on katına kadar artırmaya yetkilidir” düzenlemesine yer verildiği, incelemeye konu dosyada, hüküm tarihi itibariyle yargılama giderleri 9 TL olarak hesaplamış ise de, hükmün kesinleşmesine kadar yapılan harcamaların tamamının yargılama giderleri kapsamında olması, dosyanın Yargıtay"a gönderilmesi için yapılan giderin henüz hesaplanmamış olması ve bu giderin hesaplanmasından sonra ortaya çıkan bakiyenin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde hazine üzerinde bırakılabilmesi, bu hususun infaz aşamasında değerlendirilmesinin mümkün olması nedeniyle, tebliğnamede bu yönden düzeltilerek onama öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmanın toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Çin Halk Cumhuriyeti uyruklu olan sanığın, Hong Kong"a götürmek üzere Brezilya"dan temin ettiği suç konusu kokaini hava yoluyla Brezilya"dan ...’a getirdiği, sanığın uçaktan indikten sonra şut altında yapılan narkotik köpek taramasında uyuşturucu maddenin tespit edilmesi üzerine valizlerin banta koyulduğu, pasaport işlemlerinden geçen sanığın valizleri alması sonrasında yakalandığı, sanığın savunmasında Sao Paulo"dan Hong Kong"a gitmek üzere yola çıktığını, ...-Hong Kong arasında uçuş yapacağını, bilet tarihinin bilgisi dışında değiştirildiğini söylediği anlaşılmakla, sanığın ...-Hong Kong arası biletinin olup olmadığı ve uçuş tarihinin değiştirilip değiştirilmediğinin sorularak sanığın eyleminin transit geçiş ya da ithal olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Sanık hakkında 22 yıl temel ceza tayin edildiğine göre, bu cezanın TCK"nın 188/4. maddesinin uygulanması suretiyle 33 yıla çıkarılması, 62. maddesinin uygulanması suretiyle de 27 yıl 6 aya indirilerek sonuç cezanın bu miktar olarak tayini gerekirken, henüz TCK"nın 188/4. maddesi uygulanıp, 62. maddesi uygulanmadan ortaya çıkan 33 yıllık cezanın sonuç ceza olmadığı gözetilmeden, cezanın TCK"nın 61/7. maddesi uyarınca 30 yıla indirildikten sonra 62. maddenin uygulanması suretiyle sanığa eksik ceza tayini,
3-... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nce alınan tanık numunenin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 18.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.