21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9091 Karar No: 2016/15746 Karar Tarihi: 28.12.2016
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/9091 Esas 2016/15746 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/9091 E. , 2016/15746 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 01/08/2007-30/09/2009 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
Dava, davacının murisinin 01.08.2007-30.09.2009 tarihleri arasında davalıya ait oto servisi işyerinde geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyulup, dinlenen tanık beyanlarından fiili çalışma olgusunun ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesi bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı tarafından davacının murisi adına düzenlenen işe giriş bildirgesi ve Kuruma bildirilen hizmetinin olmadığı, davalı adına işyeri kaydı bulunmasa da, nizalı dönemi de kapsar şekilde 20.03.2000-30.04.2014 tarihleri arasında oto tamir işi nedeni ile vergi kaydının bulunduğu ve belirtilen işyerinin faal olduğunun zabıta tarafından tespit edildiği, tanık dinlenildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, tanık dinlenildiği ve bir kısım tanıkların davacının murisinin davalı yanında hizmet akdine dayalı olarak çalışmasını doğruladığı, bir kısım tanıkların ise davacının murisini davalı işyerinde gördüklerini belirttikleri ancak iş ilişkisi hakkında bilgilerinin olmadığını belirttikleri ve mahkemece tek tanık ..."nın beyanı dikkate alınarak sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Yapılan işin niteliği gereği oto servisinde parça başı çalışmanın hayatın olağan akışına aykırı olduğu gözetilmeksizin ve dinlenen tanıkların çoğunun beyanı aksine yalnıcza tanık ..."nın beyanı doğrultusunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılacak iş, toplanan deliller ve hayatın olağan akışı gözönüne alındığında, nizalı dönemde fiili ve gerçek çalışma olgusu sabit olup, davanın kabulüne karar vermekten ibarettir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ :Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 28.12.2016 gününde oy birliği ile karar verildi.