15. Hukuk Dairesi 2020/848 E. , 2020/810 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Tüketici Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalılar ..., ..., ..., ... ve ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, yüklenicinin temliki nedeniyle kazanılan şahsi hakka dayalı tapu iptâli ve tescil davasıdır.
Davacı, davalı yüklenici ... İnşaat Otomotiv ile diğer davalılar arasında yapılan 20.03.2012 tarih ve 10541 yevmiye numaralı "Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ve Satış Vaadi Sözleşmesi"ne" göre yapılacak olan inşaatta, A Blok 1-3-6, B Blok 1-3-6 ve C Blok 1-3-6 numaralı bağımsız bölümlerin arsa sahiplerine bırakıldığını, yine davalı yüklenici ve arsa sahipleri arasında yapılan 15.07.2014 tarihli harici sözleşmeye göre, arsa sahipleri adına kayıtlı A Blok 1-3-6, B Blok 1-3-6 ve C Blok 1-3-6 numaralı bağımsız bölümlerin 4.750.000,00 USD bedel karşılığında davalı ... İnşaat Otomotiv Gıda Turizm Teks. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti."ye devredileceğinin kararlaştırıldığını, davalı yüklenici ile davacı arasında 20.08.2014 tarihinde yapılan adi yazılı sözleşmede ise, davalılar arasında yapılan 15.07.2014 tarihli sözleşmeye göre davalı yükleniciye bırakılan B Blok 6 numaralı bağımsız bölümün 900.000,00 USD karşılığında davacı ..."a devredileceğinin kabul edildiği ve bedelin davacı tarafından ödendiğini, arsa sahiplerinin 15.07.2014 tarihli sözleşme uyarınca A Blok 1-6, B Blok 3 numaralı bağımsız bölümleri yükleniciye devrettiklerini, kalan taşınmazlar için ise satış sözleşmesinin harici yapıldığı ve geçersiz olduğundan bahisle taşınmazların devrini gerçekleştirmediklerinden davalı yüklenici tarafından davacıya satılan, ancak arsa sahipleri tarafından devredilmeyen B Blok 6 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptâli ile adına tescilini talep etmiştir.Davalı ... İnşaat Otomotiv vekili, davacı ile yapılan 20.08.2014 tarihli sözleşme uyarınca, B-Blok 6 numaralı dairenin bedeli olan 900.000,00 USD"nin davacı tarafından davalı şirkete ödendiğini ve taşınmazın 15.04.2015 tarihinde davacıya teslim edildiğini, ancak arsa sahiplerinin dürüstlük kuralına aykırı davranarak satış sözleşmesinin adi yazılı yapıldığından
bahisle geçersizliğini ileri sürerek taşınmazın devrini yapmadıklarını, tapunun devredilememesinin arsa sahiplerinin kusurundan kaynaklandığını, davayı kabul ettiklerini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamaları gerektiğini belirtmişlerdir.Davalılar ..., ..., ..., ... ve ... vekili; sözleşmeye göre arsa sahiplerine bırakılan 9 adet bağımsız bölümün, tamamlanmadan ve teslim edilmeden önce 15.07.2014 tarihinde geçersiz olarak yapılan sözleşmeyle yükleniciye devredileceğinin kararlaştırıldığını, davalı arsa sahiplerinin adi yazılı olarak yapılan sözleşmenin geçersiz olduğunu bilmediklerini, ilk üç dairenin bedelini alarak daireleri devrettiklerini, sözleşmenin geçerli olmadığını öğrendikten sonra yüklenicinin ödemelerinden imtina ederek sözleşmenin geçersiz olması nedeniyle diğer taşınmazları devretmediklerini, davacının 3. kişi olması nedeniyle iyiniyetli olmadığını, davalı şirketin 3. kişiye geçersiz satış sözleşmeye dayanarak dava açtırdığını, davacıya zilyetliğin geçmesinin mümkün olmadığını, davacının satış sözleşmesinde taraf olmayan arsa sahiplerini davalı olarak gösteremeyeceğini, dava konusu hukuki ilişkinin tüketici mahkemesinin görev alanına girmediğinden bahisle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne dair verilen karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün olmamasına göre davalılar ..., ..., ..., ... ve ..."ün aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı, haricen satın aldığı taşınmazın, tapu kaydının iptâli ve adına tescilini talep etmiş olup, mahkemece 14. Hukuk Dairesi"nin 02.07.2018 tarih ve 2015/18442 Esas, 2018/4972 Karar sayılı bozma ilamına uyarak davanın kabulüne karar vermiş ise de; bozma ilamında, arsa sahiplerinin bir kısım bağımsız bölümlerin bedelini aldıklarını ve taşınmazların devrini gerçekleştirdiklerini beyan etmeleri karşısında, dava konusu taşınmazların devrinden kaçınarak, sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülmesi iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayacağı kabul edilerek, tarafların borçlarını eda edip etmediğini konusunda araştırma yapılması gerektiği belirtilmiş, mahkemece bozmaya uyulmuş, ancak bozma gereğince araştırma yapılmamıştır. Davacının taşınmaz mal satış vaadi sözleşmelerine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için öncelikle davalı yüklenici şirketin alıcı, davalı arsa sahiplerinin satıcı olarak bulunduğu, 15.07.2014 tarihli sözleşme gereğince daire bedelinin ödenmiş olması gerekmektedir.Mahkemece yapılması gereken iş; 15.07.2014 tarihli sözleşme uyarınca bedelin ödenip ödenmediği araştırılıp, ödenmemiş ise, Borçlar Kanunu 97. maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın rayiç değeri bulunarak ve davalı şirket vekilinin 20.12.2018 tarihli duruşmadaki, gerekirse keşif yapılarak bedel belirlenip depo etmeye hazır olduklarına ilişkin beyanı da dikkate alınarak taşınmazın bedeli belirlenip, bu miktarın davalı arsa sahiplerine ödenmek üzere depo edilmesi için süre verilip, bedelin depo edilmesi halinde depo edilen bedel arsa sahiplerine ödenmek suretiyle şimdiki gibi tescile karar verilmesi, aksi halde davanın reddine karar vermekten ibaret olmalıdır. Bu hususular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalılar ..., ..., ..., ... ve ..."ün sair temyiz itirazlarının reddine, 2. Bent uyarınca kabulü ile hükmün temyiz eden davalılar ..., ..., ...,
... ve ... yararına BOZULMASINA, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalılar ..., ..., ..., ... ve ..."e iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 26.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.