11. Ceza Dairesi 2016/6192 E. , 2018/7279 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
HÜKÜM : Her üç sanığın defter ve belgeleri gizlemek suçundan beraatlerine,sanık ... hakkında 2006 takvim yılına ilişkin Vergi usul kanununa muhalefet suçundan mahkumiyet
I-Katılan vekilinin, sanıklar ... ve ... hakkında defter ve belge ibraz etmemek suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiği sabit olmadığından katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibarıyla doğru bulunan beraat hükmünün istem gibi ONANMASINA,
II- Katılan vekilinin, sanık ... hakkında defter ve belge ibraz etmemek suçundan kurulan beraat, sanık müdafiinin ... hakkında sahte fatura kullanmak suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarına gelince;
1)Sanık hakkında 2006 takvim yılına ait defter ve belgelerini yapılan tebligata rağmen süresinde ibraz etmediği iddiasıyla açılan kamu davasında; defter ve belgelerin ibrazı istemini içerir yazının sanığın ikamet adresine gönderilerek 18.11.2011 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, istenilen defter ve belgelerin sanık tarafından 15 günlük süre içerisinde yetkili vergi inceleme görevlilerine ibraz edilmemesi, dosya kapsamına göre işyerinin faal olmadığının tespit edilmesi ve usulüne uygun tebligata rağmen kastı kaldıran mücbir sebeplere de dayanmadan defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın unsurları itibarıyla oluşup sübuta eren atılı suçtan mahkumiyeti yerine, farklı yıllara ait defter ve belgelerin istendiği farklı tebligatlar nedeniyle açılan önceki kamu davaları gerekçe gösterilerek “...ikinci kez suçun oluşması söz konusu olamayacağından...” şeklindeki hatalı gerekçe ile yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
2)Sanık hakkında 2006 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan açılan kamu davasında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; 2006 takvim yılına ait suça konu fatura asıl ya da onaylı suretlerinden kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulması ve incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadıklarının tespit edilmesi,suça konu faturaları düzenlediği belirtilen şirket yetkilileri haklarında bu faturalardan dolayı kamu davaları açılıp açılmadığı sorulup varsa getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin bu dosyaya aktarılması,faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları kullanan mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoku olup olmadığı da araştırılıp, karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması ve toplanan tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3)Kabule göre de;
a)Tekerrüre esas geçmiş hükümlülüğü bulunan sanık hakkında TCK"nin 58.maddesinin uygulanmaması,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, katılan vekili ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA,sahte fatura kullanmak suçundan kurulan hükme yönelik aleyhe temyiz olmadığından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 26.09.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.