Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14990
Karar No: 2016/15726
Karar Tarihi: 28.12.2016

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/14990 Esas 2016/15726 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/14990 E.  ,  2016/15726 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi




    Davacı, Kurumca düzenlenen ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dava, davacının davalı Kurumca davacı adına tanzim edilen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece; asıl davanın kabulü ile 2014/17273 takip sayılı ödeme emrinin iptaline, birleşen 2014/562 esas sayılı davanın kısmen kabulüne, 2014/26362 takip sayılı ödeme emrinin iptaline, birleşen 2014/494 esas sayılı davanın reddine” şeklinde karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa"nın 86, 88/16, 102 ve 6183 sayılı Yasa"nın 58. maddeleridir.
    5510 sayılı Yasa"nın 88.maddesinde, “Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır. Kurum, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında ... Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır.” düzenlemesi bulunmaktadır. 6183 sayılı Yasa"nın 58/1.maddesine göre ise de, “Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu (İş Mahkemesi) nezdinde itirazda bulunabilir denmiştir.
    Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin anılan maddeye dayalı olarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup, bu davada ”böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir.
    İtiraz davası için öngörülen 7 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.4.2001 gün ve 2002/21-201-297, 24.3.2004 gün ve 2004/10164-170 sayılı kararları). Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle bir itiraz olup sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir, resen gözönünde tutulmalıdır.
    Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir. Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21-198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı).
    5510 sayılı Yasanın 86. maddenin 7. fıkrasında, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının, fiilen yapılan denetimler sonucunda çalıştığı anlaşılan sigortalılara ait olup bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde bu belgelerin Kurumca resen düzenleneceği ve muhteviyatı sigorta primlerinin Kurumca tespit edilerek işverene tebliğ edileceği, işverenin bu maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili Kurum ünitesine itiraz edebileceği, itirazın takibi durduracağı, itirazın reddi halinde işverenin kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili iş mahkemesine başvurabileceği, mahkemeye başvurmanın prim borcunun takip ve tahsilini durdurmayacağı, 11. fıkrasında ise bu maddede belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde 102. maddeye göre işlem yapılacağı düzenlenmiştir.
    5510 sayılı Kanun’un 102.maddesinde idarî para cezaları ilgiliye tebliğ ile tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ya da Kurumun ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. İtirazı kurumca reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Mahkeme"ye başvurulması idari para cezasının takip ve tahsilini durdurmayacağı düzenlenmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; bozma ilamı sonrası Dairemiz ilamına karşı “uyma” kararı verilmek suretiyle Mahkemece yapılan yargılamada, davacı hakkında 5510 sayılı Yasa"nın 102. maddesinde öngörülen koşulların oluşması nedeniyle re"sen tahakkuk ettirilen idari para cezalarına ilişkin olarak; 20/02/2012 tarihinde davacıya tebliğ olunan İtiraz Komisyonunun itirazın reddine dair kararına karşı davacı tarafından idari yargıda her hangi bir dava açılmadığı anlaşılmaktadır.
    Somut olayda dava; davacının re"sen düzenlenen aylık prim ve hizmet belgelerinden dolayı Kurum tarafından tahakkuk ettirilen prim ve idari para cezası borçlarının iptali istemine ilişkindir. Hal böyle olunca re"sen düzenlenen aylık prim ve hizmet belgeleri nedeniyle tahakkuk ettirilen idari para cezalarına karşı İtiraz Komisyon Başkanlığı"nın itirazın reddine dair kararının 20/02/2014 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacının tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurmadığı, eldeki 2014/17273 takip sayılı ödeme emrinin iptali istemine dair asıl davanın 25/03/2014 tarihinde açılmış olduğu, aynı şekilde 2014/26359 ve 2014/26362 takip sayılı ödeme emirlerinin iptali için açılan ve eldeki dosya ile birleştirilen 2014/562 Esas sayılı dava dosyasının 03/07/2014 tarihinde açılmış olduğu anlaşılmakla gerek davacı tarafından İtiraz Komisyon Başkanlığı"nın kararının kendisine tebliğinden itibaren 30 gün içinde idari yargıda dava açılmaması, gerek ise eldeki dava ile birleşen davada 2014/26359 ve 2014/26362 takip sayılı ödeme emirlerinin tebliğ edildiği tarih olan 30/05/2014 tarihinden itibaren 7 gün içinde 6183 sayılı Yasa"nın 58.maddesinde öngörülen 7 gün içinde İş Mahkemesi"nde davanın açılmaması nedeniyle idari aşamada kesinleşen idari para cezası tahakkukuna dair Kurum işlemi yerinde olduğu anlaşılmakla davacının idari para cezası borcunun iptali istemi dinlenemeyeceğinden Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.


    Yapılacak iş; davacının re"sen düzenlenen aylık prim ve hizmet belgelerinden dolayı Kurum tarafından tahakkuk ettirilen ve idarî aşamada kesinleşen idari para cezası borcunu içeren ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkin olarak davanın reddine dair Mahkemece bir karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davalı Kurum vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi