5. Hukuk Dairesi 2020/7543 E. , 2020/8987 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Vek.Av. ...
Taraflar arasındaki davada... 8. Asliye Hukuk ile... 4. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kaçak atık su kullanımından kaynaklı tahakkuk ettirilen bedelin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
... 8. Asliye Hukuk Mahkemesince usulsüz atık su deşarj tutanak ve abone sözleşmesine göre kaçak su bedelinin tüketildiği yerin mesken niteliğinde olduğu, 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun"un 3. maddesinde satıcı ve tüketici kavramının açıklandığı, tüketici işlemi olarak da "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem"olarak sayıldığını, anılan yasanın 73. maddesinde ise tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesinin görevli olduğunun belirtildiği, somut olayda, davacı satıcı, davalı tüketici kapsamında olup uyuşmazlık da tüketici işlemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
... 4. Tüketici Mahkemesince ise dava konusu kaçak su kullanım tutanağının düzenlendiği 18.09.2014 tarihinde, davacı kurum ile davalı arasında herhangi bir abonelik sözleşmesi bulunmadığı, bu kapsamda uyuşmazlığın "abonesiz kaçak su kullanımı" şeklindeki haksız fiil iddiasından kaynaklandığı ve bu haliyle uyuşmazlığın 6502 sayılı yasa kapsamında kalmadığı gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 1.maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra, ‘"Kapsam” başlıklı 2.maddesinde; "Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3.maddesinde; “Mal; alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi kapsar. Tüketici ise, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan kanunun 3/d maddesinde; “Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır.
Bu nedenlerle, mal veya hizmet alımına dair bir ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilebilmesi için, satıcı/sağlayıcı kişinin "Ticari veya mesleki amaçla hareket eden" bir kişi, mal veya hizmet alan kişinin ise ticari veya mesleki amaçla hareket "Etmeyen" bir kişi olması ve taraflar arasında sözleşme veya hukuki işlem bulunması gerekmektedir.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için: kanunun amacı içerisinde, yukarıda tanımları verilen taraflar arasında, mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Dosya kapsamından ve 18/09/2014 tarihli usulsüz atık su deşarj tutanağının incelenmesinden davalının atık su abone sözleşmesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin hukukî bir işlem bulunmaması, abone olmadan atık su deşarj edilmesi karşısında, dava konusu olayda 6502 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması mümkün olmadığından, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 02/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.