10. Hukuk Dairesi 2018/1410 E. , 2019/9028 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Dava, hizmet ve prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair hüküm verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 01/05/2009 tarihinde Apa Belediyesi bünyesinde iş makinesi operatörü olarak işe başladığını ve 28/03/2014 tarihine kadar brüt 2.250,00 TL, net 1450.00,00 TL maaşla aralıksız olarak çalıştığını, buna rağmen çalışmalarının tamamının Kuruma bildirilmediğini belirterek, davacının 01/05/2009 - 28/03/2014 tarihleri arasında davalı Belediye"ye dervedilen Apa Belediyesinde çalıştığının tespitine ve bu sürenin sigortalılığından sayılmasına karar verilmesini istemiştir.
II-CEVAP:
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı adına sigorta bildiriminin yapılmadığını, Kurumun davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, davanın kamu düzeni ile ilgili olması nedeniyle titizlikle araştırılması gerektiğini belirtirek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Belediye vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
"davanın kısmen kabulü ile,
davacının 30/10/2009 – 14/01/2010 tarihleri arasında 75 gün asgari ücret üzerinden, 14/07/2011 – 14/01/2012 tarihleri arasında 90 gün, günlük 65 TL üzerinden,
15/07/2012 – 14/09/2012 tarihleri arasında 60 gün asgari ücret üzerinden,
15/10/2012 – 14/02/2013 tarihleri arasında 120 gün asgari ücret üzerinden,
15/08/2013 – 14/12/2013 tarihleri arasında 120 gün, günlük 61,67 TL üzerinden çalıştığının tespitine" dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili 31/05/2017 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının somut olgulara dayanması gerektiği, soyut düzeyde kalan tanık beyanlarının iyice araştırılarak buna göre karar verilmesi gerektiği, eksik ve hatalı bilirkişi raporu ile hüküm kurulduğu, meclis üyelerinin huzur hakkı ödemelerinin de muhtasar beyannamelerde gösterildiği, bu nedenle muhtasar beyannameleri nedeniyle yapılan değerlendirmenin yerinde olmadığı, gerekçeleri ve resen tespit edilecek gerekçelerle, Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı SGK vekili 18/03/2017 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; Davacı tarafından işe başladığına dair herhangi bir bildirim yapılmadığı, davanın açılmasına Kurumun sebebiyet vermediği, bu nedenle yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiği, gerekçeleri ve resen tespit edilecek gerekçelerle, Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve özellikle bordrolu tanık beyanlarından, davacıya davalının işyerindeki çalışmalarının bildirilmediği dönemlerde harcama pusulaları ile yapılan ödemeler ve muhtasar beyannamelerinin içeriğine göre ücret ödemesi yapılan kişi ve Kuruma sigortalı olarak bildirilen kişi sayısına, çalışmasının ve ücretinin yevmiye olarak ödenen ücretlere ilişkin harcama pusulalarında gösterilen ücretlere göre tespitinin yerinde olduğu, gerekçesi ile usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan hükme yönelik davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK "nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili 31/05/2017 tarihli temyiz dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının somut olgulara dayanması gerektiği, soyut düzeyde kalan tanık beyanlarının iyice araştırılarak buna göre karar verilmesi gerektiği, eksik ve hatalı bilirkişi raporu ile hüküm kurulduğu, meclis üyelerinin huzur hakkı ödemelerinin de muhtasar beyannamelerde gösterildiği, bu nedenle muhtasar beyannameleri nedeniyle yapılan değerlendirmenin yerinde olmadığı, gerekçeleri ve resen tespit edilecek gerekçelerle, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı SGK vekili 18/03/2017 tarihli temyiz dilekçesinde özetle; Davacı tarafından işe başladığına dair herhangi bir bildirim yapılmadığı, davanın açılmasına Kurumun sebebiyet vermediği, bu nedenle yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiği, gerekçeleri ve resen tespit edilecek gerekçelerle, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Davanın niteliği gereği çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesine karşılık ücretin ispatında bu denli serbestlik söz konusu değildir. Ücretin ispatında Hukuk Genel Kurulu’nun 2005/409-413, 2010/480-523, 2011/608-649 sayılı Kararlarında da belirtildiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 200. (1086 sayılı HUMK m. 288) maddesinde yazılı sınırları aşan, ücret alma iddialarının, yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Ücret miktarı maddelerde belirtilen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe haiz olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, usulüne uygun tutulan ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle ispatı mümkündür.
Yazılı delille ispat sınırın üstünde kalan miktar için veya bu miktar altında olsa bile varlığı iddia edilen çalışma süresine ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgelerin bulunması halinde tanık dinletilmesi mümkündür (1086 sayılı HUMK m. 292; HMK m. 202). Eğer ispat sınırının altında kalan ücretler, yine işçinin imzası bulunan belgelere dayanıyorsa yine aksinin yazılı delillerle ispatlanması gerekecektir (HMK m. 201).
Somut olay bakımından davacının çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri belediye olup bir kamu kuruluşudur. Kamu kuruluşu olan davalı işyerinde geçen çalışmaların resmî kayıtlara dayanılması ve ücretlerin yazılı belge ile ödenmesi esastır. Davacının, kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenle bildirim dışı kaldığı gereğince ve yeterince araştırma konusu yapılmamıştır. Davacının kamu kurumu olan belediye bünyesinde ücretsiz çalışması hayatın olağan akışına aykırı olup, kamu kuruluşundaki çalışmaların resmî kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıl olduğuna göre tanık sözlerine dayalı olarak çalışmanın kanıtlandığının kabul edilmesi doğru değildir. Talep edilen dönemler yönünden yapılacak iş, dava dosyasında bulunan harcama pusulalarındaki yevmiye usulü çalışılan günler dikkate alınarak kabul kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
Açılan davanın niteliğine göre de, gerekçeli karar başlığında davacı olarak ""üyesi ..."i temsilen Türkiye Genel Hizmetler İşçileri Sendikası"" yazılması gerekirken ""..."in"" davacı olarak gösterilmesi isabetsizdir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda değerlendirme yapmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan Çumra Belediye Başkanlığı"na iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.