Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/7374
Karar No: 2018/2598
Karar Tarihi: 11.09.2018

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/7374 Esas 2018/2598 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2016/7374 E.  ,  2018/2598 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi

    I-TALEP:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.12.2016 tarih ve 2016/391740 sayılı Kanun Yararına Bozma talebi ile;
    Terör örgütüne yardım etmek suçundan sanık ..."nun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314/3 ve 220/7 maddeleri delaleti ile 314/2, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu"nun 5 ve 5237 sayılı Kanun’un 62/1. maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/09/2006 tarihli ve 2006/106-131 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun uyarınca yapılan uyarlama sonucunda adı geçen sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314/3 ve 220/7 maddeleri delaleti ile 314/2, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu"nun 5, 5237 sayılı Kanun’un 220/7-2. cümle ve 62/1. maddeleri gereğince 5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Mahkemenin 05/10/2012 tarihli ve 2006/106-131 sayılı ek kararına ilişkin olarak yasaklanmış hakların geri verilmesi talebinin kabulüne dair aynı Mahkemenin 24/03/2016 tarihli ve 2016/96 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"nun 13/A maddesinde "(1) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla, a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması, b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir." şeklinde düzenleme yer aldığı, somut olayda ise hükümlünün şartla tahliye tarihinin 29/11/2014, bihakkın tahliye tarihinin 20/03/2016 tarihleri olduğu cihetle, henüz infazın tamamlandığı bihakkın tahliye tarihi olan 20/03/2016 tarihinden itibaren kanunda aranan 3 yıllık sürenin suç işlemeden ve iyi halli olarak geçirilmediği cihetle, bu aşamada yasaklanmış hakların geri verilmesine karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 11.11.2016 gün ve 94660652-105-21-11144-2016-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunmuştur.
    II-OLAY:
    Terör örgütüne yardım etmek suçundan yargılanan sanık ... Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.09.2006 tarih, 2006/106-131 sayılı kararıyla 5237 sayılı TCK’nın 314/3 ve 220/7 maddeleri yollamasıyla TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Yasanın 5 ve TCK’nın 62/1 maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmıştır. 6352 sayılı Kanun gereğince TCK’nın 220/7 maddesinde hükümlü lehine değişiklik yapılması sonucunda, yapılan uyarlama yargılamasıyla aynı mahkemenin 05.10.2012 tarih, 2006/106-131 sayılı ek kararı ile hapis cezası 5 yıl 2 ay 15 gün olarak belirlenmiştir. Hükümlü ceza infaz edildikten sonra memnu hakların iadesi için görevli mahkemeye müracaat etmiştir. Anılan mahkeme 24.03.2016 tarih, 2016/96 D.iş sayılı kararla talebin kabulüyle yasaklanmış hakların iadesine karar vermiştir.
    Hükümlünün infaz etmiş olduğu hapis cezasından dolayı şartla tahliye tarihinin 29.11.2014, hak ederek tahliye tarihinin 20.03.2016 olduğu anlaşılmaktadır.
    Bu karara karşı yukarıda anlatılan gerekçelerle kanun yararına bozma talebinde bulunulmuştur.
    III-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
    Silahlı terör örgütüne yardım etmek suçundan 5237 sayılı TCK’nın 314/3 ve 220/7 maddeleri delaleti ile 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5. ve TCK’nın 62. maddeleri gereğince 5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezasına mahkum edilen hükümlünün, yasaklanmış haklarının geri verilmesine ilişkin koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğine dairdir.
    IV-HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
    01.06.2005 tarihinde ceza adalet sisteminde temel yasalar değiştirilmek suretiyle yeni bir dönem başlatılmıştır. 5352 sayılı Kanunun 13/A maddesinin gerekçesinde de açıklandığı üzere; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nda, belli bir suçu işlemekten dolayı cezaya mahkumiyetin sonucu olarak ömür boyu devam edecek bir hak yoksunluğu düşünülmediği için, mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 121-124. maddeleri ile 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 416-420. maddelerinin yerine ikame olmak üzere yasaklanmış hakların geri verilmesi müessesesine ilişkin bir düzenleme yapılmamıştır.
    Ancak, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"nun Geçici 2"nci maddesinde, diğer kanunlardaki kasıtlı bir suçtan dolayı belirli süreyle hapis cezasına veya belli suçlardan dolayı bir cezaya mahkum olan kişilerin, belli hakları kullanmaktan süresiz olarak yoksun bırakılmasına ilişkin hükümleri saklı tutulmuş, buna bağlı olarak Anayasanın 76. maddesi ile özel kanunlarda sayılan suç ve mahkumiyetlerin arşiv bilgilerinin silinmesi kabul edilmemiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki çeşitli kanunlardaki süresiz hak yoksunluğu doğuran bu hükümlerinde, yasaklılığın infazın tamamlanmasıyla kalkacağı yönünde bir değişiklik yapılmadığından, memnu hakların geri verilmesi yolunun kapalı tutulması, uygulamada ciddi sorunlara yol açmıştır. Bu nedenle 06.12.2006 tarih ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun"un 38. maddesiyle 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"na 13/A maddesi eklenmek suretiyle yasaklanmış hakların geri verilmesi/memnu hakların iadesi müessesesi yeniden Türk ceza adalet sistemindeki yerini almıştır.
    5352 sayılı Kanunun "Yasaklanmış hakların geri verilmesi" kenar başlıklı 13/A maddesi şöyledir:
    "(1) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkumiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanunu"nun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,
    a)Mahkum olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması,
    b)Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması, gerekir.
    (2) Mahkum olunan cezanın infazına genel af veya etkin pişmanlık dışında başka bir hukuki nedenle son verilmiş olması halinde, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilmesi için, hükmün kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl geçmesi gerekir. Ancak, bu süre kişinin mahkum olduğu hapis cezasına üç yıl eklenmek suretiyle bulunacak süreden az olamaz.
    (3) Yasaklanmış hakların geri verilmesi için, hükümlünün veya vekilinin talebi üzerine, hükmü veren mahkemenin veya hükümlünün ikametgahının bulunduğu yerdeki aynı derecedeki mahkemenin karar vermesi gerekir.
    (4) Mahkeme bu husustaki kararını, dosya üzerinde inceleme yaparak ya da Cumhuriyet Savcısını ve hükümlüyü dinlemek suretiyle verebilir.
    (5) Yasaklanmış hakların geri verilmesi talebi üzerine mahkemenin verdiği karara karşı, hükümle ilgili olarak Ceza Muhakemesi Kanunu"nda öngörülen kanun yoluna başvurulabilir.
    (6) Yasaklanmış hakların geri verilmesine ilişkin karar, kesinleşmesi halinde, adli sicil arşivine kaydedilir.
    (7) Yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna başvurulması nedeniyle oluşan bütün masraflar hükümlü tarafından karşılanır."
    Kanun maddesinin sarahatine ve gerekçesinde işaret olunan amaç ve kapsamına nazaran, her ne kadar 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nda, belli bir suçu işlemekten dolayı cezaya mahkumiyetin sonucu olarak ömür boyu devam edecek bir hak yoksunluğuna yer verilmemiş ise de, Türk Ceza Kanunu dışında, halen mer"i olan kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkumiyete bağladığı süresiz hak yoksunluklarının mevcudiyetini koruması nedeniyle bu memnuiyetin giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilecektir. Burada hükümlünün mahkumiyetinin, mülga 765 sayılı ya da mer"i 5237 sayılı Ceza Kanunlarına veya ceza öngören özel yasalara dayanmasının bir önemi bulunmamaktadır. İadesine karar verilecek yasaklanmış haklar, Anayasanın 76. maddesi gibi, belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkumiyete bağladığı süresiz hak yoksunluklarına ilişkindir.
    Bunun için; Türk Ceza Kanunu"nun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,
    a) Mahkum olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması,
    b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Silahlı terör örgütüne yardım etmek suçundan eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 314/3 ve 220/7 maddeleri delaleti ile 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5. ve TCK"nın 62. maddeleri gereğince 5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezasına mahkum edilen hükümlünün, infaz edilen hapis cezası ile ilgili şartla tahliye tarihinin 29.11.2014, infazının tamamlanmış sayılacağı hak ederek tahliye tarihinin 20.03.2016, incelemeye konu Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, talebin kabulüne dair 2016/96 D. İş sayılı kararı tarihinin ise 24.03.2016 olduğunun anlaşılmasına göre, infazının tamamlanmış sayılacağı hak ederek tahliye tarihi olan 20.03.2016 tarihinden, talebin kabulüne dair verilen karar tarihi olan 24.03.2016 tarihine kadar yasanın öngördüğü üç yıllık sürenin geçmemiş olduğu gözetilerek talebin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
    V-SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.03.2016 tarih, 2016/96 D. İş sayılı Kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, dosyanın mahalli mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi