10. Hukuk Dairesi 2019/1050 E. , 2019/9025 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerledavanın kabulüne, dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf isteminin kabulü ile Yozgat İş Mahkemesinin 2014/458 E., 2017/291 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile, davalının, Yozgat 1. İcra Müdürlüğünün 2014/2076 E. sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, İcra İnkar tazminatı talebinin reddine dair karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı Kurum, yersiz ödenen aylıkların tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı vekili, davalının, boşandığı eşiyle birlikte yaşamadığını, müşterek çocukları nedeniyle aynı avluda iki adet müstakil evde ayrı yaşadıklarını, tek ev görünmesinin nedeninin belediyenin tek ev numarası vermesinden kaynaklandığını, evin bir tanesinin ruhsatsız olduğunu, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, davanın reddi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
“1-Davanın kabulüne; 43.097,14 TL asıl alacak ve 10.572,05 gecikme faizi olmak üzere toplam 53.669,19 TL’lik takibe yönelik itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, dair hüküm kurulmuştur.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
Davalı vekilinin, istinaf isteminin kabulü ile Yozgat İş Mahkemesinin 2014/458 E., 2017/291 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile, davalının,... İcra Müdürlüğünün 2014/2076 E. sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, İcra İnkar tazminatı talebinin reddine , dair karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı Kurum vekili; icra inkar tazminatına hükmedilmeli gerekçesiyle,
Davalı vekili; davalının boşandığı eşiyle birlikte yaşamadıkları ve davanın reddi gerekir gerekçesiyle , bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum’un sair, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Öte yandan, alacağın likit ve belli olması gerekir. Başka bir ifade ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir. Borçlu ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.
Davanın yasal dayanaklarından olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin ikinci fıkrasında, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına ve istem üzerine tarafların durumuna, davanın ve hüküm altına alınan şeyin tahammülüne göre, hüküm altına alınan tutarın %40’ından aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata karar verileceği öngörülmüştür. Söz konusu hüküm 02.07.2012 kabul, 05.07.2012 resmi gazete yayınlanma tarihi itibariyle 6352 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile değiştirilerek %40 olan icra inkar tazminatı %20’ye düşürülmüştür.
Belirtilen açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde; takip konusu asıl alacağın likit, yani belirgin olması karşısında, borçlunun, hükmedilen miktar üzerinden hesaplanacak asgari %40 icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekirken; yanılgılı şekilde, alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle yazılı şekilde icra inkar tazminatına yönelik istemin reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi gereğince verilen karar, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükmün 2. nolu bendi, ‘a’ fıkrası 2. cümlede yer alan “icra tazminatı talebinin reddine” cümlesinin hükümden çıkarılmasına,yerine “İtirazın iptali nedeniyle İ.İ.K.’nun 67/2 maddesi gereğince hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanacak %20 icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesine” cümlesinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 25.11.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.