Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1820
Karar No: 2018/2593
Karar Tarihi: 13.09.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1820 Esas 2018/2593 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılmış bir sanığın temyiz başvurusunu esastan reddetti. Yargıtay, yerel mahkemenin Bylock delilinin hukuka uygunluğu ile ilgili olarak esas itibarıyla ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onaylanmasını benimsedi ancak gerekçeye hukuki dayanak sağlamadığı için bozma nedeni yapılmadı. Sanık hakkında ele geçirilen pasaport, sürücü belgesi, kimlik kartı, çeşitli kartlar ve para gibi hüküm kurulmayan delillerin dikkate alınması gerektiği belirtildi. Sanığın örgüt üyesi olduğuna dair kabulünde isabetsizlik bulunmadığına karar verilerek hüküm onandı ancak kanun maddelerindeki birkaç düzenleme nedeniyle kararda bazı düzeltmeler yapıldı. Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen bazı TCK maddelerinin göz önünde bulundurulması gerektiği vurgulandı. Kanun maddeleri: 3713 sayılı Kanunun 7/1 maddesi, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri ve Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK'nın 53. maddesi.
16. Ceza Dairesi         2018/1820 E.  ,  2018/2593 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 7/1 maddesi delaletiyle TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yerel mahkemenin, bylock delilinin hukuka uygunluğu ile ilgili olarak esas itibariyle ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı kararında açıklanan gerekçeleri de benimsemiş olması karşısında, gerekçede ayrıca Yargıtay uygulamalarına yanlış anlam yüklenerek; “Pek çok Yargıtay kararında "istihbarat kaynaklarından gelen veri ve bilgiler" yargılama sırasında delil olarak kabul edilmiştir. Yine Yargıtay kararlarında (Örneğin; Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 28.11.2013 tarih 2013/8995-14476 E.K. Sy. Kararı gibi) terör örgütleriyle ilgili yapılanmanın ve grubun terör örgütü içinde olup olmadığı hususunun Emniyet Genel Müdürlüğünden sorulması gerektiği belirtilmiş olup, bu konuda verilen cevabın da Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından toplanan "istihbarat kaynaklı veri ve bilgilerin" değerlendirilmesi sonucu açıklanan bir hukuki kanaat olmasına rağmen bu bilgiler mahkemelerce delil olarak kabul edilmektedir.
    Bu kapsamda "bylock" programına dair veriler CMK"nın 135. maddesi vasfında "iletişimin dinlenmesi ve kayda alınması" ya da soruşturma sonrası ya da yargılama aşamasında uygulanan ve görüşme dökümleri (HTS raporu) alınmasına dair "iletişimin tespiti tedbiri" mahiyetinde olmadığı gibi CMK"nın 134. maddesinde düzenlenen "sanığa ait bilgisayar vs. dijital materyaller üzerinde inceleme yapılması" mahiyetinde de değildir. Zira üzerinde inceleme yapılan ve bilgi elde edilen bilgisayar vs. dijital materyeller (örneğin ana sörvır. gibi) sanığa ait değildir. Bylock programına dair veri ve bilgiler suç tarihinden sonra MİT veya EGM tarafından bu programın kullanılmasına dair çözümlenen ve analiz edilerek toplanan teknik veri ve bilgiler olup, suç işlenmezden önceki safhayı kapsayan "suçu önleme amaçlı iletişimin dinlemesi ve kayda alınması tedbiri" mahiyetinde de değildir.” denilmek suretiyle hukuki dayanaktan yoksun gerekçeye iştirak edilmemiş ise de, bu kabul sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
    Dosya içerisinde bulunan ve sanıktan ele geçen pasaport, sürücü belgesi, kimlik kartı ve çeşitli kartlar ile para hakkında bir hüküm kurulmadığının anlaşılması karşısında, dava zamanaşımı süresince her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
    Her ne kadar bylock “Tespit ve Değerlendirme Tutanağı”nın dosyaya gelmediği görülmüş ise de; mevcut deliller ile tüm dosya kapsamından sanığın, süreklilik çeşitlilik ve yoğunluk gösteren eylemlerinden örgüt üyesi olduğuna dair kabulde isabetsizlik bulunmaması karşısında, sanık ile ilgili hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
    1-Silahlı terör örgütü üyesi olduğu kabul edilen sanık hakkında ceza hükmü tesis edilirken delalet maddesi olarak 3713 sayılı Kanunun 7/1. maddesinin gösterilmeyeceğinin gözetilmemesi,
    2-Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1 maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, temel cezanın tayin edildiği hüküm fıkrasından “3713 sayılı TMK’nun 7/1 maddesi yollamasıyla” ibaresinin çıkarılması, TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlarının bütünüyle çıkarılarak yerine “Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına" ibaresi eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi