Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/194
Karar No: 2018/5186
Karar Tarihi: 15.05.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/194 Esas 2018/5186 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/194 E.  ,  2018/5186 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 15.05.2018 duruşma günü için tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi. Karşı taraf adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; 4 adet tavuk kümesinin bütün ekipmanları ile davalı şirkete 01.03.2010 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiralandığını, rızası hilafına davalının taşınmazı sözleşme süresi dolmadan 2012 yılı Nisan ayında tahliye ettiğini, taşınmazın 5 ay boyunca boş kaldığını, davalının sözleşmedeki artış şartına rağmen kira artışı yapmadan kira bedellerini ödediğini ve sözleşmede belirtilen demirbaşların eksik veya hasarlı olarak teslim edildiğini belirterek, 12.378 TL kira farkı, 5 aylık makul süre kira bedeli 61.140,75 TL ve bilirkişi raporu ile hesaplanan 39.939,80 TL hor kullanma ve eski hale getirme bedelinin ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, sözleşmenin 8. Maddesine göre erken fesih hakkı olduğundan ve süresinde fesih bildirimi yapıldığından makul süre kira bedelinin talep edilemeyeceğini, delil tespitine süresi içinde itiraz edildiğini, kira bedellerinin davacının kabulü ile ödendiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Yapılan yargılama sonucu Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 15.09.2015 tarih, 2015/4979 esas 2015/7178 karar sayılı ilamıyla sair hususların reddine karar verilerek, “...2) Davalı vekilinin makul süre tazminatı ve hor kullanma tazminatı istemine gelince:.. Erken tahliye halinde kural olarak TBK. 325. maddesine göre kiracı anahtar teslim tarihine kadar kira bedelinden anahtar teslim tarihinden itibaren ise kiralananın aynı şartlarda kiraya verileceği makul süre kira bedeli ile sorumludur. Bununla birlikte TBK.112 (Borçlar Kanunun 96. ) göndermesi ile aynı kanunun TBK. 52 (BK. 44) maddesi uyarınca, davacı kiralayanın bu yerin yeniden kiralanması konusunda gayret göstermesi, böylece zararın artmasını önlemesi için kendisine düşen ödevi yapmak durumundadır. Bu durumda davacının zararı, tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibarettir. Ne var ki bu süre sözleşmenin özel şartlar 8. maddesinde ""Kiracı, kiralananı boşaltmak istediği taktirde en az bir ay evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirmek zorundadır"" düzenlemesiyle bir ay olarak belirlenmiştir. Bu durumda bir aylık makul süre kirasına hükmetmek gerekirken makul süre değerlendirilmesinde hataya düşülerek bilirkişilerce belirlenen 5 aylık makul süreye hükmedilmesi ve hatalı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Öte yandan davacı kiralananda ...2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/22 D işler sayılı dosyasında bilirkişi marifetiyle tesbit yaptırmış ve hor kullanma kalemleri ve eski hale getirme bedeli tesbit edilmiştir. Bilirkişi raporunun 03.09.2012 tarihinde davalı kiracıya tebliğ edilmesi üzerine bu rapora 6.9.2012 tarihinde itiraz edilmiştir 6098 sayılı T.B.K.nun 316. (B.K.nun 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı kanunun 334. (B.K.nun 266) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun olağan kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Davalının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur. O halde mahkemece alınacak bilirkişi raporu ile hor kullanım ve olağan kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasar ayrımı yapıldıktan sonra kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payının hesap edilip alacaktan düşülmesi gerekir. Mahkemece konusunda uzman bilirkişi marifetiyle demirbaş listesine konu malzemelerin mahallinde keşif yapılarak yukarda açıklanan esaslar çerçevesinde denetime elverişli rapor alınması ve gerçek zararın belirtilen şekilde tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verilmesi doğru değildir....” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece, Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; 1 aylık makul süre kirasının davalı tarafından yatırıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, kira farkı alacağının reddine ve alınan ek bilirkişi raporuna göre, hor kullanma ve eski hale getirme bedeli talebinin redine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2) Davacının ödenmeyen kira farklarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde
    Mahkemece, her ne kadar bozmaya uyma kararı verilmiş ise de; bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep (kazanılmış) hak doğmuştur. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz.Bozulan bir hükmün, bozma sebepleri dışında kalan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle; kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Zira, kesinleşmiş olan kısımlar, lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak teşkil eder. Somut olayda; Mahkemece ilk verilen hükümde tüm kira farkı alacağı yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, uyulan Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 15.09.2015 tarih, 2015/4979 esas 2015/7178 karar sayılı ilamıyla da sair hususlar yönünden temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. Bu durumda, mahkemece bozma ilamına uyulmuş olmakla davanın davacısı yararına usuli müktesep hak oluştuğu nazara alınmak suretiyle, bozma ilamı gereğini yerine getirecek şekilde hüküm tesisi gerekirken, davacının kazanılmış hakkı ihlal edilerek aleyhe hüküm verme yasağına aykırı olacak şekilde kira farkı alacağı yönünden davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    3) Davacı vekilinin hor kullanma ve eski hale getirme tazminatına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;MK.md.266 ve devamı maddelerine göre çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda ihtisas sahibi kimselerin dinlenmesi ve rapor alınması gerekir.Davacı, dava konusu 4 adet tavuk kümesinin ve bu kümeslerde kullanılan ekipmanların hor kullanılmasından kaynaklı 39.939,80 TL"nin tahsilini istemiştir. Mahkemece, bozma sonrası tavuk kümesi ve ekipmanları konusunda uzmanlığı anlaşılamayan hukukçu bilirkişiden alınan rapora göre davanın reddine karar verilmiş ise de, yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan eksik inceleme ve araştırma ile karar verilemez.Bu nedenle, hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli ve Yargıtay denetimine elverişli olmadığından, hasar konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiden gerekçeli, ayrıntılı ve Yargıtay denetimine uygun bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
    SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı taraf yararına BOZULMASINA, 1.630 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi