14. Hukuk Dairesi 2018/2604 E. , 2018/8395 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 16/10/2017 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayanan ... iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13/03/2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayanan ... iptal tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, davalıların mirasbırakanı ...’ın ... Noterliğinin 26.09.1959 tarih ve 6588 yevmiye sayılı satış vaadi sözleşmesi ile müvekkillerinin mirasbırakanı ... ve ...’ya ... ili ... Mahallesinde kain 303, 305, 89 ve 94 parsel sayılı taşınmazlardaki hissesinin tamamını 2.000,00TL bedel ile satmayı vaat ettiğini, bedelinin tamamen ödendiğini, zilyetliğin devredildiğini, davalıların mirasbırakanı ...’ın dava konusu taşınmazlardaki 1/2 payının ... adına, 1/2 payının ... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmü, davalılar ..., ..., ... ve ... vekili temyiz etmiştir.
1)Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya içeriğine göre bir kısım davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2)Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı ... iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
6100 sayılı HMK"nın "Hükmün kapsamı" başlıklı 297/2. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Anılan yasa maddesine göre, hükmün infaza elverişli olarak kurulması gerekir.
Somut olayda, 20.07.2015 tarihli ... ... Müdürlüğünün yazı cevabında dava konusu 303 ve 305 parsellerin imar uygulaması sonucunda 1686 ada 9 parsel, 1691 ada 1, 2, 3 parsellerin oluştuğunun belirtilmiş olmasına karşın 303 ve 305 parseller için hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş ise de bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 1. bendinde yer alan “303 parsel” ve “305 parsel” ifadelerinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “1686 ada 9 parsel” ve “1691 ada 1, 2, 3 parsellerin” ibarelerinin eklenmesi sureti ile hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “303 parsel” ve “305 parsel” ifadelerinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “1686 ada 9 parsel” ve “1691 ada 1, 2, 3 parsellerin” ibarelerinin eklenmesine, hükmün HUMK"nun 437/8. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 29.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.