Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/4602 Esas 2019/9018 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4602
Karar No: 2019/9018
Karar Tarihi: 25.11.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/4602 Esas 2019/9018 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/4602 E.  ,  2019/9018 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalılardan ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davacı kurum, 16.07.2007 tarihinde davalı ... murisi ...’nın sebep olduğu trafik kazasında sigortalı Mehmet Konar’in vefatı sonucu bağlanan aylık ve cenaze giderinden oluşan Kurum zararının davalılardan rücuan tahsilini talep etmiş olup, mahkemece davanın kabulü ile, 59.074,89 TL"nin gelir bağlama onay tarihi olan 26/10/2007 tarihinden itibaren, 234,93 TL"nin ödeme tarihi olan 24/10/2007 tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (Davalı ... şirketinin sorumluluğunun sigorta limiti ile sınırlı olduğuna) dair karar verilmiştir.
    Rücu davalarında faiz başlangıcı, gelir ve aylıklar yönünden, gelir veya aylığın kurumun yetkili organınca onaylandığı, diğer ödemeler yönünden ise ödeme tarihidir. Bu nedenle bağlanan aylıklar yönünden onay tarihi esas alınarak faize hükmetmek gerekir, ancak sigorta şirketleri yönünden, 2918 sayılı Kanun"un 99. maddesinde, sigortacıların, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan tutarları hak sahibine ödemek zorunda oldukları belirtilmiş olup, bu tür rücu davalarında sigorta şirketleri yönünden faiz başlangıcına karşılık gelen temerrüt tarihinin belirlenmesi gerekmektedir. Kurumca şirkete başvurulmasına karşın 8 iş günü içerisinde ödeme yapılmadığı takdirde, anılan sürenin sonunda temerrüt olgusu gerçekleşeceğinden faiz başlangıcı 9. güne karşılık gelen tarih olarak kabul edilmeli, başvuru yapılmaması veya gerekli belgeler eklenmeksizin başvurulması durumunda ise şirketin temerrüdünden söz edilemeyeceğinden, faiz başlangıcı olarak icra takip günü, takip yapılmaksızın dava açılması durumunda dava tarihi ve ıslah yapılmış ise ıslah ile talep edilen kısım yönünden ıslah tarihi esas alınmalıdır.
    Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında; mahkemece, hükmü temyiz eden sigorta şirketi yönünden faiz başlangıcı olarak dava tarihinin esas alınması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki, bu konunun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün 1. ve 2. bentlerinde parantez içinde yazılan ".... Davalı ... şirketinin sorumluluğunun sigorta limiti ile sınırlı olduğuna..." ibarelerinden sonra gelmek üzere "... ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte" yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... Sigorta A.Ş."ye iadesine, 25/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.