4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/16494 Karar No: 2016/4924 Karar Tarihi: 13.04.2016
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/16494 Esas 2016/4924 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/16494 E. , 2016/4924 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat .... tarafından, davalı ... aleyhine 19/12/2013 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 28/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, 2828 sayılı Kanundan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, özürlü kardeşine evde bakmasından dolayı 2828 sayılı Kanun uyarınca davalıya aylık bağlandığını, yapılan araştırmada kardeşinin 19/04/2012 tarihinde vefat etmesine rağmen bu durumu kuruma bildirmeyen davalının aylık almaya devam ettiğini, bu sebeple yersiz ödeme yapıldığını belirterek, yersiz ödenen tutarın, ödeme tarihlerinden yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir. Davalı, kardeşinin 19/04/2012 tarihinde vefatından sonra bankadan para çekmediğini, para yatırıldığından haberi olmadığını, kardeşinin ölümünü kuruma bildirmediği için kusuru olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine, davalı adına kurumca .....Bankası"na yatırılan paranın nemalarıyla davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; mahkemece kurulan hüküm infaza elverişli değildir. Eldeki davada üçüncü kişi konumundaki bankanın nezdinde davalı adına açılan hesaba davacı tarafından 2828 sayılı Kanuna dayalı olarak bağlanan aylıklar yatırılmıştır. Özürlünün vefatı nedeniyle davalının aylık alma hakkı ortadan kalkmıştır. Buna karşın durumdan haberi olmayan davacı aylık yatırmaya devam etmiş, davalı da hakkı olmayan aylıkları çekmemiştir. Hesap davalı adınadır. Dolayısıyla hesaptaki parayı tasarruf hak ve yetkisi de davalıdadır. Şu durumda, davanın tarafı olmayan üçüncü kişi konumundaki bankayı yükümlülük altına sokacak nitelikte ve infaza elverişli olmayan şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece, davalının bu davanın açılmasına sebebiyet vermediği ancak davalı adına yatırılan paraların da idarece sehven yatırıldığı gözetilerek davanın kabulü ile özürlünün vefatından sonra davacı kurum tarafından davalı hesabına yatırılan paranın nemalarıyla birlikte davalı hesabından davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken yukarıda açıklanan şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, boma nedenine göre, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 13/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.